Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/10464 E. 2014/13533 K. 16.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10464
KARAR NO : 2014/13533
KARAR TARİHİ : 16.09.2014

MAHKEMESİ : İzmir(Kapatılan) 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 01/10/2013
NUMARASI : 2013/39-2013/369

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında satış noktası sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketçe sözleşmede yer alan edimler eksiksiz olarak yerine getirilmesine rağmen davalının edimlerini yerine getirmediğini, davalının sözleşme süresince münhasırlık şartlarına da aykırı davranarak rakip şirketlere ait ürünleri işletmesinde satışa sunduğunu, ayrıca sözleşmede belirlenen kotayı dolduramadığını, bu nedenlerle davalı aleyhine İzmir 9. İcra Müdürlüğü’ nün 2012/2407 sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında akdedilmiş münhasırlık içeren satın alma sözleşmesinin rekabet hukuku kurallarına açıkça aykırı olduğunu, kanunun emredici hükümlerine aykırılık teşkil eden bu sözleşmeye dayanarak davacı şirketin bir dizi talep içerisine girdiğini, ayrıca müvekkilinin değil, davacı şirketin sözleşme gereği üzerine düşen edim ve yükümlülüklerini yerine getirmediğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, Ticaret siciline yazılan müzekkereye verilen cevapta, davalının dava ve davaya konu sözleşme tarihi itibari ile tacir olmadığının ve ayrıca sözleşmeye konu C. Cafe adında bir işletme kaydının da bulunmadığının bildirildiği, dava konusunun tek satıcılık sözleşmesinden kaynaklanmış olup, Borçlar Kanununda düzenlenen bir sözleşme türü olduğu, mutlak ticari davalar ile ilgili TTK’ nın 4. maddesinin atıf hükümleri incelendiğinde Borçlar Kanununda yer alan işbu sözleşme tiplerine ilişkin hükümlere herhangi bir atfın bulunmadığı, davanın TTK 4. maddesi anlamında ticari dava olduğundan söz edilemeyeceği gibi, nispi ticari davadan bahsedilebilmesi için her iki tarafın tacir olması ve ticari işletmeleri ile ilgili olması gerekmesine rağmen, olayda davalının tacir olmadığı ve ticari işletme kaydının da bulunmaması nedeniyle ticari dava olmadığı, zira her ticari işin ticari dava olmadığı gerekçeleriyle, mahkemenin görevsizliğine, İzmir Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğunua karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyasında bulunan 04.02.2013 tarihli İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü yazısında, “A.. F..-Kafe İşletmesi” adlı şahıs firması kaydının 19.10.2012 tarihinde müdürlüklerinden silindiğinin bildirilmesine ve davalının vergi levhasında 25.06.2010 tarihinde işe başlayarak kafe işlettiğinin yazılı olmasına göre, taraflar arasındaki sözleşme tarihi olan 21.01.2011 tarihi itibariyle davalının tacir sıfatını haiz olup, davacının da tacir olması karşısında 6102 S. TTK.’nın 4. maddesi uyarınca davanın ticari dava olduğu ve Ticaret Mahkemesinin görevine girdiği gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.