Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/10359 E. 2014/13520 K. 16.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10359
KARAR NO : 2014/13520
KARAR TARİHİ : 16.09.2014

MAHKEMESİ : Bursa 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11/12/2013
NUMARASI : 2013/117-2013/422

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, keşidecisi davadışı C.T. Yem San. Tic. A.Ş.olan 08/03/2012-09/03/2012-13/03/2012 ve 16/03/2012 keşide tarihli 4 adet çekin 19/01/2012 tarihinde muhatap banka olan davalının İnegöl(Bursa) şubesine ibraz edildiğini, hesap bakiyesinin sıfır olması nedeniyle ödemenin yapılmadığını, bilahare bu çeklerin tekrar aynı bankanın Gazcılar şubesine 26/12/2012 tarihinde ibraz edildiği, davalı banka tarafından şartları oluşmadığı belirtilerek çeklerin sorumluluk bedellerinin ödenmediğini, bu nedenle davalı aleyhine Bursa 17. İcra Müdürlüğü’ nün 2012/13480 sayılı dosyasından icra takibi yaptıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini, oysaki 5941 S. Kanunda 6273 S. Kanun ile değişiklik yapıldığını, bu değişiklikten önce varolan 31/12/2011 tarihine kadarki ibraz yasağının 01/01/2012 tarihi itibari ile yürürlükten kalktığını, bu sebeple 19/01/2012′ de yapılan ibraz tarihi itibariyle TTK hükümlerinin uygulanacağını ve çekin görüldüğünde ödeneceği kuralının geçerli olduğunu, bu nedenle ilk ibrazın geçerli olduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 26.12.2012′ de yapılan 2.ibrazın geçerli olmadığının davacının da kabulünde olduğunu, 19.01.2012′ de yapılan ibraz bakımından da davacının iddialarının doğru olmadığını, yasal bir boşluk olmadığını, 5941 S. Kanun’ un 3/8.maddesinde çekin üzerindeki düzenleme tarihinden önce ibrazında kısmen veya tamamen ödenmemiş olması halinde bu çek ile ilgili bir takip yapılamayacağının düzenlendiğini, ileri düzenleme tarihli çekle ilgili olarak hukuki takip yapılabilmesi için çekin üzerindeki düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde bankaya ibraz edilmesi ve karşılıksız işlemine tabi tutulmasının şart olduğunun belirtildiğini, bu maddenin 20/12/2009 tarihinde yürürlüğe girdiğini, davacının çeki ilk ibraz etmiş olduğu tarihte de bu madde hükmünün yürürlükte olduğunu, buna göre çekin gününden önceki ibrazında sorumluluk bedelinin ödenmediğini, keşide tarihinden sonra ibraz süresi içerisinde yeniden ibraz da edilmediğini, bankanın sorumluluğunun olmadığını beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine %20 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, aslolanın çekler ileri tarihli de düzenlense ibrazında muhatap banka tarafından ödemesinin yapılacağı olduğu, 5941 S. Çek Kanunu 3.maddesinde ise gününden önce ibrazda bankanın sorumluluk bedeli haricinde çek sahibinin hesabında bulunan bedelin çeki karşıladığı oranda ödeneceğinin düzenlendiği, eksik ödendiği veya hiç ödenemediği takdirde bankanın sorumluluk bedelinin ödenmesine bir engel getirilmediği, hatta kanunda sorumluluk bedeli haricinde denilmesinden sorumluluk bedelinin ödeneceğinin anlaşıldığı, çek defterinin teslimi ile hesap sahibi ile muhatap banka arasında gayri nakdi kredi sözleşmesi hükmü kurulmuş olduğundan, bankanın ibraz tarihinde sorumluluk bedelini hesapta
bulundurduğunun kabul edilmesi gerektiği, ödemenin de yapılması gerektiği, Çek Kanunu’ nun 3/8.maddesindeki takip yapılamayacağı hususunun, çek keşidecisine yönelik getirilmiş bir düzenleme olup, doktrindeki yorumların da bu şekilde olduğu, davacı tarafından 19/01/2012 tarihinde, çeklerin keşide tarihlerinden önce bankaya ibraz edildiği, ancak çek hesabında paranın bulunmaması nedeniyle ödemenin yapılmadığı, bunun çeklerin arkasına yazıldığı, bu ilk ibrazda banka tarafından sorumluluk bedelinin ödemesinin ibraz edene teklif edilmesi gerektiği, bu ibraz süresinde bir ibraz sayıldığından, davacının bankadan talep edebileceği sorumluluk bedeli alacağı hakkının devam ettiği, bu bedeli talep edebilmesi için tekrar keşide gününden sonraki ibraz süresinde bankaya ibrazda bulunmasına gerek bulunmadığı, bununla birlikte çeklerin ilk ibraz edildiği 19/01/2012 tarihi itibariyle muhatap bankanın sorumluluk bedelinin 655-TL olduğu ve buna davalı bankanın sorumlu olduğu bedelin 2.620-TL olduğu, Çek Kanunu’ nun 3/7-b maddesine göre her geçen gün %0,3 gecikme cezası talep edilebileceği, kanuni faiz veya temerrüt faizine ilişkin hükümlerin uygulanmayacağı, takip tarihinden itibaren günlük % 0,3 oranında gecikme cezası uygulanması gerektiği gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulü ile, davalının Bursa 17. İcra Müdürlüğü’nün 2012/13480 sayılı takip dosyasına yaptığı itirazının 2.620-TL asıl alacak, icra gideri, vekalet ücreti ile ayrıca 2.620-TL asıl alacağa 27/12/2012 takip tarihinden işleyecek günlük % 0.3 gecikme cezası ile birlikte iptaline, fazlaya ait istemin reddine, hüküm altına alınan alacak miktarının %20’si üzerinden hesaplanan 524-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının takipte kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı bankanın ödeme yükümlülüğünün doğması için çek asıllarının davacı yanca bankaya bırakılması zorunludur. Her ne kadar mahkeme gerekçesinde çek asıllarının bankaya ibraz edildiği belirtilmiş ise de, dava dosyasında çek asıllarının bankaya bırakıldığına dair bir delil bulunmadığı gibi, aksine 26.12.2012 tarihinde 2. defa davacı tarafından çeklerin bankaya ibraz edildiğine dair davacı beyanına göre, ilk ibraz tarihi itibariyle çeklerin bankaya bırakılmamış olduğu kabul edilmiştir. Bu durumda mahkemece, 5941 S. Yasanın 3/6. maddesi (3167 S.Yasa 4/son) uyarınca bankanın sorumluluk tutarını ödemekle yükümlülüğünün çek aslının bankaya bırakılması halinde sözkonusu olabileceği yönündeki Yargıtayın kararlı uygulaması da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, çek asıllarının bankaya bırakılmadığı hususu dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı banka yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.