Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/10350 E. 2014/14385 K. 30.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10350
KARAR NO : 2014/14385
KARAR TARİHİ : 30.09.2014

MAHKEMESİ : Çorlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/02/2014
NUMARASI : 2009/359-2014/73

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı C.. V.. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı şirket arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini ve diğer davalıların da müşterek borçlu müteselsil kefil olduklarını, bankadan ticari kredi ve çek bedeli kredisi kullanıldığını, borçluların bu kredilerden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemeleri nedeniyle hesabın kat edilip 27.06.2008 tarihli ihtarın gönderildiğini, akabinde davalılar aleyhine Çorlu 2. İcra Müdürlüğü’ nün 2008/4852 sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini, davalı borçluların itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla, itirazların iptaline, takibin devamına ve davalılar aleyhine %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar Ö. F.Özel Eğ.ve Öğr. Ltd. Şti. ve C.. V.. vekili, davanın 1 yıllık süresinde açılmadığını, müvekkili şirketin 01/07/2007 tarihine kadar K. Ö. isimli şahıs tarafından tekbaşına yönetildiğini, ancak 26/10/2007 tarihinde tescil edilen, 01/11/2007 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan olunan kararla 01/07/2007 tarihinden itibaren şirketin C.. V.. ile K.Ö. in birlikte imzası ile temsil edildiğini, icra takibinin dayanağı olan kredi sözleşmesinin tek imzayı ihtiva etmekte olup, bu yönüyle müvekkili şirketi bağlamadığını, yine müvekkili C.. V..’ ın kredi sözleşmesinde kefil olarak gösterildiğini, ancak müvekkilinin kredi sözleşmesini hiçbir şekilde imzalamadığını belirterek, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı G.. Ö.. duruşmadaki beyanında, ortağı olduğu davadışı Ö. Özel Eğitim Hizmetleri Ltd. Şirketi adına kullanılan bir krediye imza atmasının istendiğini, davaya konu sözleşmedeki imzanın ise kendisine ait olduğundan emin olmadığını, imza incelemesi yapılarak bu hususun tespit edilmesini istediği anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ATK Fizik İhtisas Dairesi’ nden alınan raporda davaya konu genel kredi sözleşmesindeki imzaların davalılar G.. Ö.. ve C.. V..’ ın eli ürünü olmadığının belirtildiği, sözleşmenin düzenlendiği 17.05.2006 tarihinde davalı şirketi temsile K. Ö.’in tek başına yetkili olduğu, daha sonra 26/10/2007 tarihinde ortaklar kurulu kararı alınarak Kadir Özyüksel ile C.. V..’ın birlikte atacakları imza ile şirketi temsile yetkili olduklarına karar verildiği, kararın Ticaret Sicil Gazetesinde 01/11/2007′ de ilan edildiği, ayrıca kredinin 05/12/2007 tarihinde davalı şirket defterlerinde muhasebe kaydının yapılmış olduğu, bu nedenlerle davalı şirketin çekilen krediden haberdar olmadığına ve kredi borcundan sorumlu olmadığına dair savunmalarına itibar edilemeyeceği, davalı şirket aleyhine açılmış olan davanın alınan bilirkişi raporu doğrultusunda kısmen kabulünün gerektiği gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulü ile, davalılar C.. V.. ve G.. Ö.. aleyhine açılmış olan davanın reddine, davalı Ö. Final Özel Eğitim Öğr. Hizm. Ltd. Şti. aleyhine açılmış olan davanın kısmen kabulüyle, davalı borçlunun Çorlu 2. İcra Müdürlüğü’ nün 2008/4852 sayılı icra dosyasına-
yapmış olduğu itirazının kısmen iptaline, icra takibinin 306.182-TL asıl alacak, 20.039,37-TL işlemiş faiz, 1.001,97-TL BSMV, 170,02-TL ihtar masrafı, 162,90-TL ihtiyati haciz masrafları ve vekalet olmak üzere toplam 327.556,26-TL alacak üzerinden devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %62,40 temerrüt faizi ile %5 BSMV işletilmesine, alacak likit olduğundan asıl alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatının adı geçen davalıdan alınarak davacıya verilmesine, her ne kadar davalı C.. V.. vekili davacı aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiş ise de, imzanın davalı Celil’e ait olmadığının yargılama sırasında anlaşıldığı, dolayısıyla davacı tarafça kötüniyetli olarak icra takibi yapıldığı kabul edilemeyeceğinden davalı C.. V.. lehine kötüniyet tazminatına dair talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı C.. V.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı G. Varlık Yönetim A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Her ne kadar, davacı lehine takip tarihi gözetildiğinde, %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesi doğru değilse de, davacı vekili bu bakımdan temyiz itirazında bulunmadığından bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir.
2- Dava konusu genel kredi sözleşmesindeki müşterek borçlu müteselsil kefil imzasının davalılardan C.. V..’ a ait olmadığı Adli Tıp Kurumu raporuyla saptanmıştır. Bir güven kurumu olan banka sözleşmeye imzalar atılırken imzaların atan kişiye aidiyeti noktasında gerekli dikkat ve ihtimamı göstermek mecburiyetindedir. Buna göre kredi sözleşmesindeki imzaların davalıya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olan bankanın ve dolayısıyla bankadan alacağı temlik alan davacının icra takibinde haksız ve kötüniyetli olduğu kabul edilerek kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı Girişim Varlık Yönetim A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı C.. V.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.