YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10304
KARAR NO : 2014/16489
KARAR TARİHİ : 18.11.2014
MAHKEMESİ : İstanbul 37. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 09/07/2013
NUMARASI : 2012/83-2013/156
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalıların maliki olduğu taşınmaz üzerinde müvekkil şirket lehine 20 yıl süreli intifa hakkı tesis edildiğini, intifa bedelinin tamamının peşin olarak ödendiğini, intifa hakkı süresince sözleşmenin devam edeceği inancıyla yatırımlar yapıldığını, Rekabet Kurulu Tebliğine göre davalılara peşin olarak ödenen ivaz bedelinin işlememiş sürelere tekabül eden güncelleştirilmiş 16.903,78 TL’nin ve davalılara ait akaryakıt istasyonunun mütemmim cüzü niteliğinde olan yatırım harcamalarının işlememiş sürelere tekabül eden güncelleştirilmiş kalan bakiyesi olan 15.550,84 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacıdan alınan borç para nedeniyle 37.000 TL bedelli teminat mektubunun davacıya verildiğini, borcun ödenmesine rağmen teminat mektubunun iade edilmeyerek güvence olarak davacının uhdesinde kaldığını, Rekabet Kurulu Kararı sonrasında yeniden sözleşme için anlaşma sağlanamaması üzerine müvekkilinin başka bir akaryakıt şirketi ile sözleşme imzaladığını, talebe rağmen istasyonda bulunan ekipmanların davacı tarafından teslim alınmadığını, bunun üzerine söz konusu malların çalışır durumda davalı şirketin anlaşmalı olduğu dava dışı şirkete teslim edildiğini, davacının söz konusu mallar için düzenlediği yıpranma bedeline ilişkin faturanın iade edildiğini, davacının teminat mektubunu paraya çevirdiğini, davacının taleplerinin yasal olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, davalının kullanılmayan intifa süresine isabet eden 4.302,48 TL borcunun olduğu, davacının kalıcı yatırım bedellerinin iadesini talep edemeyeceği, davalının davacı tarafından nakde dönüştürülen teminat mektubundan kaynaklanan 37.000 TL alacağı ile davacı şirkete kullanılmayan intifa süresine isabet eden 4.302,48 TL borcunun takas-mahsubu sonucu davalının davacıdan 32.697,52 TL tutarında alacaklı olduğu, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacı ve davalı şirket arasında imzalanan bayilik sözleşmesinden kaynaklanan kullanılmayan süreye ilişkin intifa hakkı bedeli ve yatırım bedellerinin tahsili talebine ilişkindir.
Mahkemece, mahallinde yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile davacı yanca iddia edilen kalıcı yatırımların taşımaz üzerinde yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise akdin feshinden sonra da davalı yanın aynı kalıcı yatırımları kullanarak ticaretine devam edip etmediği, bir başka deyişle anılan kalıcı yatırımların taşınmaza değer katıp katmadığı tespit edilerek, şayet bu yatırımların taşınmaza değer kattığının yani davalı yanın yapılan kalıcı yatımları kullanarak ticaretine devam ettiğinin saptanması halinde, bunun davacı yanca talep edilebileceği gözetilerek varılacak uygun sonuca göre, bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı gerekçe ile kalıcı yatırımlar konusudaki talebin reddi doğru görülmemiştir.
Diğer yönden, kullanılmayan süreye ilişkin intifa bedelinin hesaplamasına ilişkin bilirkişi raporuna davacı tarafından gerekçeleri gösterilerek itiraz edildiği ve ek rapor alınması talep edildiği halde ek rapor alınmaması da doğru görülmemiştir.
Bu durumda mahkemece, yukarıda bahsedilen konularla ilgili mahkemece oluşturulacak bilirkişi kurulundan rapor alınıp, dosya içine konulan 25.01.2011 tarihli terkin belgesindeki davacı tarafından “Yukarıda özellikleri belirtilen taşınmaz üzerindeki lehtarı olduğum/olduğumuz intifa hakkının tamamından 13.700 TL bedelle, çıplak mülkiyet malikleri lehine terkinini talep ederim/ederiz” şeklindeki beyanının da değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.