Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/10292 E. 2014/14328 K. 29.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10292
KARAR NO : 2014/14328
KARAR TARİHİ : 29.09.2014

MAHKEMESİ : Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 13/03/2014
NUMARASI : 2013/223-2014/156

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalılardan Ö.. A.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında akdedilen genel kredi ve teminat sözleşmelerinin davalı Ö.. A.. ve diğer borçlular tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, 27/03/2007 ve 26/03/2012 tarihli kredi sözleşmelerine istinaden davalı şirkete kredi kullandırıldığını, cari kredi hesabı açıldığını ve ayrıca çek defterleri verildiğini, kredi geri ödemelerinin vadesinde yapılmaması üzerine hesap kat edilerek borçlulara ihtarname gönderildiğini, buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin davalıların haksız itirazları ile durduğunu belirterek itirazların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkili Ö.. A..’un sadece 27/03/2007 tarihli 20.000,00 TL limitli sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzaladığını, ancak bu sözleşmeye istinaden kullandırılan kredi olmadığını, takip konusu borcun 26/03/2012 tarihli 2.000.000,00 TL limitli sözleşmeye göre talep edilmekte olduğunu, dolayısıyla müvekkili Ö.. A..’un bu borçtan sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; davalı Özlem’in kefil olarak imzasının bulunduğu 27/03/2007 tarihli sözleşmenin 35.maddesinde, bu sözleşmede imzası bulunan kefillerin müşteri olarak tanımlanan diğer davalı şirketin gerek bu sözleşmede gerekse tek başına ya da diğer kişiler ile birlikte kendisinin kullandığı veya kefil olduğu sözleşmelerden kaynaklanan borçlar yönünden de kefil olduğuna ilişkin ibarenin yer alması nedeniyle, icra takibine konu edilen alacak davalı Özlem’in kefil olarak imzasının bulunduğu 27/03/2007 tarihli sözleşme kapsamında kullandırılmamış olsa dahi diğer davalı şirketin imzaladığı 26/03/2012 tarihli sözleşmeden kaynaklanan borç için de davalı Özlem’in ilk sözleşmede yer alan 20.000,00 TL ile sınırlı olarak kefaletinin bulunduğunun kabul edilmesinin gerektiği, bunun yanında davacı bankanın depo talebinin haklı görülmediği, ayrıca davalıların faiz oranlarına itirazlarının haklı olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalıların icra takibine yönelik itirazlarının 151.541,03 TL asıl alacak olmak üzere toplam 154.895,09 TL üzerinden (davalı Özlem 20.000,00 TL asıl alacak ile sınırlı olacak şekilde sorumlu olmak kaydı ile) iptaline, davacının fazlaya ilişkin diğer taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalılardan Ö.. A.. vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı banka ile davalı kredi borçlusu arasında 27/03/2007 ve 26/03/2012 tarihli iki adet kredi sözleşmesi düzenlenmiştir. Davalı kefil Ö.. A..’un kefaleti 27/03/2007 tarihli sözleşmeye yönelik olup 26/03/2012 tarihli sözleşmede imzası bulunmadığı gibi, 26/03/2012 tarihli sözleşmenin 27/03/2007 tarihli sözleşmenin devamı olduğu yolunda sözleşmelerde bir atıf da bulunmamaktadır.
Bu durumda öncelikle davacı bankanın alacağının hangi sözleşmeden kaynaklandığının belirlenmesi lazımdır. Borç 27/03/2007 tarihli sözleşmeden doğmakta ise davalı kefil Ö.. A.. kefalet limiti ve kendi temerrüdü ile borçtan sorumludur. Şayet borç 26/03/2012 tarihli sözleşmeden doğmakta ise davalı kefilin bu sözleşmede imzası bulunmadığı dikkate alınmalıdır.
Mahkemece bu yönler gözetilerek bilirkişiden ek rapor alınması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı Ö.. A.. yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin tüm, davalı Ö.. A.. vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde iadesine, 29.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.