Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/10237 E. 2014/17301 K. 03.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10237
KARAR NO : 2014/17301
KARAR TARİHİ : 03.12.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 31/10/2013
NUMARASI : 2012/111-2013/229

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacı vekili, davalı şirketin cari hesap alacak bakiyesini ödemediği için müvekkilinin takibe giriştiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, alacak kalemlerinin tek tek incelenmesi gerektiğini, davacının iddiasını kanıtlamakla yükümlü olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne, takip dosyasına davalının itirazının 1.038,49 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktara değişken oranlarda ticari faizle devamına, %40 tazminat tutarı 414,39 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, taraflar vekillerince hükmün temyizi üzerine;
Dairemiz bozma ilamında özetle; davalının temyiz istemi yönünden; Davalının temyize konu ettiği miktar davanın kabul edildiği, 1.038,49 TL olması nedeniyle 30.12.2010 tarihli kararın davalı yönünden kesin nitelikte olduğundan temyiz isteminin reddine, davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden ise; davacı tarafın 06.10.2010 havale tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesindeki itirazları gözetilerek söz konusu dilekçesine eklediği belgeler, ihtarname, faturalar ve iade faturaları ile gerektiğinde tarafların 2006 yılı ticari defterleri de incelenerek itirazın değerlendirilmesi yönünden konusunda uzman bilirkişiden ya da oluşturulacak üç kişilik bilirkişi heyetinden ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınması gerektiğinden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir” denilmiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen kök ve ek bilirkişi heyet raporuna göre; davacının incelemeye konu olduğu döneme ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, davalının ise usulüne uygun tutulduğu tespit olunan ve bu sebeple lehine delil niteliğini haiz olan defter kayıtlarına dayanarak iddiasını ispat ettiği, bu durumda davacının takip tarihi itibarı ile davalıdan bir alacağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın ve şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin yerinde olmayan aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalının temyiz istemine konu davanın kabul edildiği 1038,00 TL ye yönelik önceki hüküm davalı tarafın temyiz isteminin Dairemizin yukarıda değinilen bozma ilamıyla miktardan reddi sebebiyle kesinleşmiş olup mahkemece bu miktar yönünden davacı lehine usulü kazanılmış hak doğduğu gözetilmeden bu miktarı da içine alacak şekilde davanın tümden reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.