YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9563
KARAR NO : 2014/7178
KARAR TARİHİ : 14.04.2014
MAHKEMESİ : Akçaabat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 13/03/2013
NUMARASI : 2012/11-2013/78
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vek.Av. …. gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkili şirketin yaptırdığı inşaatın hazır betonunun dökülmesi konusunda müvekkili şirket ile davalı şirket arasında Haziran ve Eylül 2011 tarihinde sözleşme yapıldığını, sözleşme hükümlerine göre beton standartları ile ilgili oluşabilecek sorunlardan davalı şirketin sorumlu olduğunu, davalının taahhüdünün aksine C-25 standartının altında beton döktüğünü ayrıca ikinci sözleşme gereği 336 m3 betonu inşaata dökmesi gerekirken 174 m3 eksik beton döktüğünü, Haziran ayındaki ilk sözleşme gereği de davalı C-25 standartına göre beton dökmediği için, müvekkilinin 15.000 TL davalıdan alacağının olduğunu bu durumun davalının da ikinci sözleşmede belirlendiği gibi kabulünde olduğunu beton standartın altında olduğu için inşaatın 21 gün süre ile durduğunu, müvekkili işçilere para verdiği halde bu süre içinde çalışmamaları nedeniyle zarara uğrandığını, inşaatın devamı için yapılacak fizibilite çalışmaları ve düzeltilmesi için de masraf yaptığını ileri sürerek toplam 39.701,46 TL alacağın zararın oluşum tarihi veya dava tarihinden itibaren mevduata uygulanacak en yüksek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin edimin sözleşmeye uygun olarak ifa ettiğini, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını taraflararasında Eylül ayında imzalanmış ikinci bir sözleşmenin bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller , benimsenen bilirkişi kurulu raporu gereğince iddianın yerinde olduğu gerekçeleri ile davanın kabulüne, 39.701,46 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporu yeterli incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Davacı tarafça dosyaya iki ayrı sözleşme sunulmuş, ilk sözleşmeye göre teslim edilen 500 m3 betonun C-25 standartına uygun olmaması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istenmiş ikinci sözleşmeye göre ise eksik mal teslimi nedeniyle alacak talebinde bulunulmuş ve ayrıca fizibilite çalışmaları nedeniyle yapılan harcamaların davalıdan tahsili istenmiştir. Davalı vekili, ikinci sözleşme altındaki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, kabulünde olan ilk sözleşmeden doğan edimlerini de eksiksiz olarak yerine getirdiğini savunmuştur. Davalının kabulünde olmayan ikinci sözleşme ile ilgili olarak Akçaabat Cumhuriyet Başsavcılığında 2012/2734 sayılı hazırlık soruşturması bulunduğu da dosya içeriği ile sabittir.
Bu durumda mahkemece öncelikle belirtilen hazırlık soruşturmasına da konu olan davalının kabul etmediği ikinci sözleşme altındaki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı yönünden imza incelemesi yaptırılıp anılan sözleşmenin davalı şirketi bağlayıp bağlamayacağı yönü üzerinde durulup tartışılması ve ceza davası açılmış ise gerektiğinde ceza davasının bekletici ön mesele yapılması, tarafların kabulünde olan ilk sözleşme uyarınca teslim edilip kullanılan betonun C-25 standartına uygun olup olmadığının saptanması yönünden mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması iddia ve savunma çerçevesinde Yargıtay denetimine elverişli ve ayrıntılı incelemeyi içeren bilirkişi raporu alındıktan sonra deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.