Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/8937 E. 2013/19940 K. 17.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8937
KARAR NO : 2013/19940
KARAR TARİHİ : 17.12.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı şirket yetkili temsilcisi … ve vek. Av. … ile davalı vek. Av. …’in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan temsilci ve avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Dava, taraflar arasında akdedilen 14.04.2006 tarihli distribütörlük sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedilmesi nedeniyle davalıya ödenen isim hakkı bedeli ile davalıdan alınan ürün bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile isim hakkından dolayı toplam 20.000 USD’nin 30.10.2006 tarihinden itibaren 3095 say. Kanunun 4/a maddesi ile BK 83 ve yeni HMK 99 maddeleri gereğince Amerikan Doları’nın ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden TL olarak davalıdan alınıp davacıya ödenmesine; keza ürün bedeli olarak hesaplanan 17.944,10 TL’nin ise 30.10.2006 tarihinden itibaren talep gibi değişen oranlarda reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece hüküm fıkrasının 1. bendinde … 20.000 Amerikan Doları’nın 30.10.2006 tarihinden itibaren 3095 say. Kanunun 4/a maddesi ile BK 83 veHMK99. maddeleri gereğince Amerikan Doları’nın ödeme tarihindeki merkez bankasının efektif satış kuru üzerinden davalıdan alınıp davacıya ödenmesine şeklinde hüküm oluşturulmuş ise de bu hüküm HUMK 388 (HMK’nun 297) maddelerine aykırı olup, faiz yönünden eksik ve infazda tereddüt yaratacak şekildedir. Oysa HUMK’nun 388 (HMK 297) maddeleri uyarınca hükümde taraflara yüklenen hak ve borçların açık ve tereddüt yaratmayacak şekilde belirtilmesi gerekir. Temyize konu yerel mahkeme kararı anılan yasa hükmüne uygun tesis edilmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 990 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.