Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/8920 E. 2014/6679 K. 08.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8920
KARAR NO : 2014/6679
KARAR TARİHİ : 08.04.2014

MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11/03/2013
NUMARASI : 2006/202-2013/121

Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit – istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl ve birleşen davadaki davacı A.. A.. vekilince duruşmalı ve asıl davada ve birleşen davalarda davalı vekilince de duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı ve birleşen dosya davacı A.. A.. vek. Av. M. E..U.. gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketten ilaç aldığını, ilaç bedeli olarak iki adet 2005 vade tarihli senetler verdiğini, sonradan bu senetlerin yenilenerek 2006 vade tarihli 250.000’şer TL’lik bonolar verildiğini, davalının bedelsiz kalan senetleri icra takibine koyduklarını, 2006 vadeli sonradan verilen senetlerin ise bedelleri ödenerek geri alındığını, buna rağmen yeni alınan senetlere protesto çekildiğini, olsa olsa senetlerin yeniden sahte imza ile ortaya çıkarıldığını ileri sürerek 30.01.2006 tanzim tarihli 25.02.2006 ve 25.03.2006 vade tarihli senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile senetlerin iptalini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2006/610 esas sayılı davada davacı D.. K.. vekili 2006 vadeli iki adet senedin avalisti durumunda bulunan D.. K..’nun sözkonusu senetlerdeki imzaların müvekkiline ait olmadığını iddia ederek bu durumun tespiti ve senetlerin müvekkili yönünden iptalini istemiştir.
Birleşen 2006/290 Esas sayılı dava dosyasında davacı A.. A.. vekili, davalının borcun yenilenmesi sonucu hükümden düşürülen 30.10.2005 vadeli ve 14.12.2005 vadeli senetleri icra takibine koyduğunu, oysa bu senetlerinde BK 114. maddesi uyarınca borcun yenilenmesi nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek başlatılan takibin iptaline ve müvekkilinden tahsil edilen 50.214 TL’nin faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada ve birleşen davalarda davalı vekili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirtmiş 2005 vade tarihli senetlerde kısmi ödeme yapılması üzerine, bakiye alacak için davacının 2006 vadeli iki adet senet verdiğini, ancak bu senetlerinde ödenmeyince, protesto edildiğini, davacının başka alacaklıları hacze başlayınca 2005 vadeli senetleri takibe koyduklarını, icra dosyasında bakiye kalan 50.022 TL’yi tahsil ettiklerini belirterek, davacı borçludan başka alacakları kalmadığını, davacının elindeki 2006 vadeli senetlerin sahte olduğu beyanlarıyla davaların ayrı ayrı reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller, bonolar, davalı beyanı karşısında asıl davanın kabulüne, 25.02.2006 vadeli 25.000 TL bedelli, 25.03.2006 vade tarihli 25.000 TL bedelli senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, birleşen 2006/610 sayılı dava yönünden davacı D.. K..’nun 25.02.2006 vadeli ve 25.03.2006 vadeli senetler yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine, birleşen 2006/290 Esas sayılı dava yönünden, davalı elindeki 25.000’şer TL’lik sonraki iki adet senedin ayrıca davalı tarafından tahsiline kalkışılmasının davalı beyanı karşısında mümkün olmayacağı ve ayrıca takibe konulamayacağı gerekçesiyle bu davanın reddine karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen dosyadaki davacı A.. A.. vekili ve asıl ve birleşen davalardaki davalı şirket vekilince temyiz edilmiştir.
Asıl davanın davacısı A.. A.. eczacı olup, davalı ecza deposundan 2005 yılında ilaçlar alıp, karşılığında 30.10.2005 ve 14.12.2005 vadeli bonolar verdiğini, bu bonoların vadesinde ödenmediğini bunun üzerine tarafların bir araya gelerek 30.01.2006 tarihli protokol imzaladıklarını, anılan protokole göre ödenmeyen borçların yerine, borcun 50.000 TL bedelle sabitlenip, 25.02.2006 ve 25.03.2006 vade tarihli iki adet bonoların verildiği dosya içeriği ile sabittir.
Davacı yan, iş bu davasında protokol gereği verilen 2006 vade tarihli iki adet bononun bedellerinin davalıya ödenip geri alındığını, buna rağmen davalının protokolden önce verilmiş olan ve elinde bulunan iki adet 2005 vade tarihli bonoları icra takibine konu etmesi üzerine icra dosyasına ikinci kez 2006 tarihinde ödeme yapıldığını iddia etmiştir.
2006 vade tarihli iki adet bononun borçlu davacı elinde olması, bu bono bedellerinin ödendiğine karine teşkil eder. Bunun aksini davalı kanıtlamak durumundadır. Öte yandan 2006 vade tarihli bono bedellerinin ödenerek geri alındığının kabulü halinde, asıl borçla ilgili olarak, 30.01.2006 tarihli protokolle hükümsüz kalan 2005 vade tarihli iki adet bono nedeniyle yapılan icra takibindeki ödeme, mükerrer ödeme durumundadır.
Hal böyle olunca, mahkemece açıklanan bu yönler gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden asıl ve birleşen davadaki davacı A.. A.. yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre, asıl davada ve birleşen davalarda davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı A.. A.. yararına takdir edilen 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin asıl ve birleşen davalardaki davalıdan alınıp, anılan davacıya verilmesine, peşin harçların istek halinde iadesine, 08.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.