Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/8736 E. 2013/11944 K. 26.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8736
KARAR NO : 2013/11944
KARAR TARİHİ : 26.06.2013

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı duruşmada imzanın kendisine ait olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, asıl borçlusu dava dışı T..G.. İnş. Ltd. Şti. olan genel kredi sözleşmesini davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaldığı icra takibine itiraz dilekçesinde davalı imzaya da itiraz ettiği için davalıya imza asıllarının bulunduğu yerleri bildirmesi ve tensiben öngörülen 100 TL gider avansını yatırması için kesin süre verildiği, bunları yapmadığı takdirde imza itirazından vazgeçmiş sayılacağının ihtar edildiği, bu ihtara rağmen davalı gerekeni yapmadığı için imzayı ikrar etmiş kabul edildiği gerekçeleri ile benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne, takibin 20.000 Tl asıl 3.680,56 TL işlemiş faiz 184.03 TL BSMV 165.84 TL masraf olmak üzere toplam 24.030,43 TL üzerinden asıl alacak 20.000,00 TL’ye takip tarihinden itibaren işleyecek %125 temerrüt faizi ve bunun BSMV’si ile birlikte tahsili için devamına, hükmolunan miktarın %40’ı oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, 2.820,00 TL’lik çek yaprakları depo bedeline ilişkin talebe yönelik takibin takip talebindeki koşullarla aynen devamına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı banka kredi borcunun ödenmediğini iddia ederken, davalı kredi sözleşmesindeki kefil imzasının kendisine ait olmadığını savunmuştur.
Açıklanan davalı savunması gözetildiğinde kredi sözleşmesindeki kefalet imzasının davalıya ait olduğunu ispat yükü davacı bankadadır. Mahkemece bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.