YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8368
KARAR NO : 2014/5989
KARAR TARİHİ : 27.03.2014
MAHKEMESİ : İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11/07/2011
NUMARASI : 2010/693-2011/383
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhine İstanbul 10. İcra Müdürlüğü’nün 2010/1778 E. sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapıldığını, takibe konu ipotekli taşınmazın malikinin müvekkili olmadığını, ayrıca takibe konu borcun asıl borçlusunun da dava dışı P.. Seramik Ürünleri İnş. Mal. Nak. San. Tic. Ltd. Şti. olduğunu, davalı tarafından müvekkiline Gebze 7. Noterliği’nin 19/01/2010 tarih 01411 yevmiye nolu ihtarnamesi ile kat ihtarnamesi gönderildiğini ve borcun 70.278,75 TL olarak bildirildiğini, iş bu dava konusu İstanbul 10. İcra Müdürlüğü’nün 2010/1778 E. sayılı dosyasında ise müvekkilinden talep edilen alacak miktarının 300.000,00 TL olduğunu, davalının müvekkili aleyhine 229.721,25 TL fazla takip yaptığını belirterek müvekkilinin İstanbul 10. İcra Müdürlüğü’nün 2010/1778 E. sayılı dosyasının 229.721,25 TL’lik kısmından borçlu olmadığının tespitine ve müvekkili lehine %40’tan aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının İstanbul 10. İcra Müdürlüğü’nün 2010/1778 E. sayılı dosyasına sehven borçlu olarak dahil edildiğini, davacının anılan dosyada borçlu olmamasından dolayı hakkında herhangi bir işlem yapılamayacağına dair müvekkilinin talebi üzerine karar alındığını bildirmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre; İstanbul 10. İcra Müdürlüğü’nün 2010/1778 E. sayılı dosyası, takibe konu ipotek ve davalı alacaklı vekilinin beyanları doğrultusunda davacının söz konusu ipoteğin borçlusu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile İstanbul 10. İcra Müdürlüğü’nün 2010/1778 E. sayılı dosyasındaki icra takibinin 229,721,25 TL’ lik miktarı itibarı ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminat talebinin şartlar oluşmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı yan 19/01/2010 tarihinde Gebze 7. Noterliği’nin 1411 yevmiye nolu kat ihtarını tebliğ etmiş ve 29/03/2010 tarihinde İstanbul 10. İcra Müdürlüğü’nün 2010/1778 E. sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçmiştir.
Davacı 21/10/2010 tarihinde iş bu menfi tespit davasını açmıştır.
Davanın açılmasından sonra davalı banka vekili 20/01/2011 tarihinde “Borçlu N.. P..’ın alacaklı müvekkil banka İNG Bank A.Ş.’ye olan gayri nakdi kredi borcundan dolayı İstanbul 3. İcra Müdürlüğü’nün 2010/13455 E. sayılı dosyası ile takibe geçilmesini takiben iş bu dosyamızın takibi açılırken sehven N.. P..’ın ismi de, takip talebine eklenerek şahıs hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte bulunulmuş ise de N.. P.. hakkında, ipotek borçlusu olmamasından dolayı, iş bu dosyamız üzerinden herhangi bir icra işlemi yapılamayacağına dair karar verilmesini talep ederim” şeklinde icra dosyasına beyanda bulunmuştur. Bu beyan üzerine icra müdürlüğü’nün 28/01/2011 tarihli kararı ile “talep gereğince işlem yapılmasına” karar verilmiştir.
Davalı banka vekili iş bu davaya vermiş olduğu süresinden sonraki cevap dilekçesinde davacının İstanbul 10. İcra Müdürlüğü’nün 2010/1778 E. sayılı dosyasına sehven borçlu olarak dahil edildiğini, davacının anılan dosyada borçlu olmamasından dolayı hakkında herhangi bir işlem yapılamayacağına dair müvekkilinin talebi üzerine karar alındığını bildirmiştir.
Mahkemece yukarıda yapılan açıklamalar gözetildiğinde konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm oluşturulması gerekirken davanın kabulüne dair hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.