YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8346
KARAR NO : 2014/5788
KARAR TARİHİ : 26.03.2014
MAHKEMESİ : Bucak 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/01/2013
NUMARASI : 2012/51-2013/48
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av. M.. K.. ile davalı vek.Av. G.. N..’in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, dava dışı H.. T..Ö..ile dava dışı M.. Ltd. Şti. ve H.. M.. arasında imzalanan 30.04.2011 tarihli protokol kapsamında dava dışı H.. T.. Ö..’ın 4 adet aracı dava dışı şirketin servisine teslim ettiğini ve bu araçların satışının en hızlı şekilde yapılabilmesi için de anılan dava dışı şirketin başlattığı icra takibine protokol gereği itiraz etmediğini, dava dışı H.. T..Ö..’ın bu yükümlülüklerini yerine getirmesi halinde kendisine davalı tarafından 100.000,00 TL. Ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını, dava dışı şirketin 4 adet aracın satışı için 01.07.2011 tarihinde talepte bulunduğunu ve araçların satılmasına karar verildiğini, 4 adet araçtan 3 tanesinin 2. ihale sonucunda dava dışı şirketçe satın alındığı halde bir tanesinin satın alınmadığını, müvekkilinin dava dışı H.. T..Ö..’dan Antalya 13. Noterliği’nin 07.09.2011 tarihli temlikname ile söz konusu protokolden doğan alacak hakkını temlik aldığını, davalının protokol hükümlerine aykırı hareket ederek dava dışı H.. T..Ö..’ın protokolden doğan 100.000,00 TL.yi talep etmesini önlemek için 4. aracı satın almaktan sarfı nazar ettiğini, alacağı temlik alan müvekkilinin protokolden doğan 100.000,00 TL. Alacağı tahsil etmek için davalıya başlatmış olduğu ilamsız icra takibine yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin sahibi olduğu M..ltd. Şti. ye karşı ilamsız icra takibi yapıldığı halde davanın sadece müvekkili gerçek kişiye karşı açıldığını, sözleşmede araçları teslim edimini üstlenen dava dışı Ö..ltd. Şti. ve H.. T..Ö.. olmasına rağmen temlik işleminin sadece H.. T..Ö.. tarafından yapılmış olması nedeniyle temliknamenin geçersiz olduğunu, bu sebeple müvekkili tarafından söz konusu temliknamenin geçersiz olduğuna dair Bucak Noterliğinin 13.09.2011 tarihli ihtarname ile temliknameye itiraz edildiğini, dava dışı şirket temsilcisi H.. T..Ö.. tarafından protokol kapsamındaki 4 adet aracın 01.05.2011 tarihinde müvekkillerinin iş yaptığı B.. otosan servisine teslim edilmediğini, teslimatın 01.05.2011 tarihinde yapıldığına dair bir belge bulunmadığını, bu sebeple müvekkili tarafından sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğinin Bucak Noterliğinin 25.07.2011 tarihli ihtarnamesi ile dava dışı şirket ile yine dava dışı H.. T..Ö..’a bildirildiğini, süresinden sonra müvekkili şirketin kendi çabaları ve yeni sözleşmeler yapması neticesinde dava dışı temlik eden şirketin herhangi bir katkısı olmaksızın araçların teslim edilmesinin sağlandığını, 4 adet araçtan 3 tanesinin dava dışı şirketin bu araçları kiraladığı T..Lojistik tarafından parçalanmış değeri düşük şekilde protokolde belirlenen teslim tarihinden 4 gün sonra teslim edildiğini, 2. ihale sonucu satın alınmadığı iddia olunan 4. aracın ise 09.05.2011 tarihli haciz tutanağında da belirtildiği üzere sadece şasi üzeri vaziyette olan şoför mahalli olmayan bir aracın icra yolu ile alınmasının düşünülemeyeceğini, dava dışı şirketin ve yetkili temsilcisi H.. T..Ö..’ın aracın kötü durumda olduğunu bilerek bu protokolü imzalamış olmasının onun kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, bu nedenlerle müvekkilinin sahibi olduğu şirket tarafından takibe yapılan itirazın haklı olduğunu ileri sürerek davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre; Taraflar arasında düzenlenen protokolün incelenmesinde, bir kısım şartların BK’nın 20. maddesi anlamında yerine getirilmesinin garanti edilemeyeceği, daha açık bir ifadeyle ihale sonucunun önceden belirlenemeyeceği, çünkü ihale aleni olmakla birlikte herkese açık olarak yapılmakta olup ihale sonucunda araçların M.. Ltd Şti’ne satılacağının da belli olmadığı, ihaleye katılıma ilişkin bu şartın kanuna uygun olduğu düşünülse dahi protokole konu araçların sözleşme gereğince 01/05/2011 tarihinde H.. M..’nun B.. Otosan Servisi’ne teslim edildiği iddiasının davacı tarafından ispat edilemediği gibi davacı vekilinin 21/05/2012 tarihli dilekçesi ekinde sunulan dava dışı Ö.. Ltd. Şti ve TT lojistik şirketi arasındaki sözleşmenin de araçların davalıya teslim edildiği anlamına gelmediği, ayrıca, araçların zamanında teslim edilmemesi sebebiyle davalının 25/07/2011 tarihinde sözleşmeyi feshettiği ve fesih iradesini Noter kanalı ile bildirmiş olduğu, bu tarihten sonra da sözleşmenin ifası kapsamında 08/08/2011 tarihinde gerçekleşen ihaleye katılmasının beklenemeyeceği , bir an için 30/04/2011 tarihli sözleşmenin kanuna uygun olduğu düşünülse dahi, taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği itibariyle şarta bağlı sözleşme olduğu, araçların ihaleden alınması şartıyla 100.000,00 TL ödemenin yapılacağının kararlaştırılmış olduğu, şartın gerçekleşmesine iyiniyet kuralına aykırı olarak davalı tarafça mani olunmadığı ve dolayısıyla sözleşmenin yürürlüğe girmemesi sebebiyle de sözleşmede kararlaştırılan bedelin istenmesinin mümkün olmayacağı gerekçesiyle davanın ve davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden davalının kötü niyet tazminatı isteminin de reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, davacının 30.04.2011 tarihli protokol kapsamında dava dışı H.. T..Ö..’ın dava dışı M..Ltd. Şti.ye teslim edilecek 4 adet araç karşılığında ödenecek 100.000,00 TL. alacağın dava dışı H.. T..Ö..’a 07.09.2011 tarihli temlikname ile davacıya temlik edilmesinden doğan alacağın tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı ise, taraflar arasındaki sözleşmenin 25.07.2011 tarihli ihtarname ile feshedildiğini, araçların protokolde öngörülen 01.05.2011 tarihinde teslim edilmediğini, dolayısıyla protokolün ve dolayısıyla da temliknamenin geçersiz olduğunu, kaldı ki dava dışı Ö.. Ltd. Şti. İflas ettiğinden araçları teslim etme imkanının bulunmadığını, araçların davacının alacağı temlik aldığı H.. T..Ö.. tarafından protokolde belirlenen 01.05.2011 tarihinde teslim edildiğine dair bir belge bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Öncelikle davalı ve davalının sahibi olduğu dava dışı M..Ltd. Şti. tarafından muhatabı dava dışı- temlik eden H.. T..Ö.. ve Ö..Ltd. Şti.ye karşı keşide edilen ve 30.04.2011 tarihli ihtarnamede protokol konusu 4 aracın protokolde belirlenen tarihte ve belirlenen iş yerine M..Ltd. Şti. ve H.. M..na teslim edilmediği, bu nedenle protokolün tek taraflı feshedildiğini bildirdiği ancak ihtarnamenin dava dışı temlik edene tebliğ edilemeyip iade olunduğundan davalı tarafın araçların tesliminin süresinde yapılmaması üzerine protokolün geçersiz olduğuna ilişkin iddiası isabetsizdir. Kaldı ki 09.05.2011 tarihli haciz tutanağına göre protokole konu 4 adet aracın davalının sahibi olduğu M..Ltd. Şti.nin bulunduğu binada olduğu tespit edilmiştir. Mahkeme gerekçesinde her ne kadar rehinin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine konu araçların protokolde öngörülen vadede 01.05.2011 tarihinde teslim edildiği olgusunun davacı tarafça kanıtlanamadığı belirtilmiş ise de 30.04.2011 tarihli protokolde ödemenin yapılması araçların belirlenen vadede teslim edilmesi şartına bağlanmamıştır. Anılan protokolün 3. maddesinde açıkça araçların cebri icra yolu ile satışlarının davalının sahibi olduğu M..Motorlu Araçlar Ltd. Şti.ye satışının kesinleşmesini takip eden 7 gün içerisinde H.. M.. tarafından temlik eden H.. T..Ö..’a 100.000,00 TL. ödeme yapılacağı düzenlenmiştir. Bu durumda söz konusu protokolün açık hükmünden de anlaşılacağı üzere ödeme, cebri icra yolu ile araçların satışının kesinleşmesini izleyen 7 gün içinde yapılacaktır. Dosya kapsamına göre dava dışı temlik eden H.. T..Ö..’ın yetkilisi olduğu Ö..Ltd. Şti. nin borçlusu olduğu rehinin paraya çevrilmesi yoluna ilişkin icra takibinde anılan borçlu vekilinin 11.05.2011 tarihli beyanında takibe itiraz etmediklerini beyan ettiği, iş bu takibe Konu 4 adet aracın takipte cebri icra yolu ile 08.08.2011 tarihinde satıldıkları ve araçların ihale alıcısı M..ltd. Şti. vekiline 17.08.2011 tarihinde teslim edildiğine dair vasıta teslim tutanağı düzenlendiği tartışmasızdır. O halde protokolün 3. maddesinde yazılı koşulların somut olayda gerçekleşmiş olduğu gözetilmeden delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1100,00 TL. Duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.