YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8007
KARAR NO : 2014/5447
KARAR TARİHİ : 20.03.2014
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 13/12/2012
NUMARASI : 2011/1193-2012/1523
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vek. Av. B.. Ö.. gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı aleyhine sözleşme yapma teminat bedeli olarak gönderilen 11.000 USD’nin iadesi amacıyla Beykoz İcra Müdürlüğü’nün 2011/3417 E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine %40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının dayandığı sözleşmenin müvekkili ile davadışı F.. K.. arasında akdedildiğini, bu nedenle de davacının bu davada aktif taraf ehliyetinin bulunmadığını, ayrıca 11.000 USD’nin dava dışı merhum C.. A.. adına gönderildiğini, müvekkilinin bu davada pasif taraf ehliyetinin bulunmadğını, müvekkili ile F.. K.. arasındaki sözleşmenin 30/09/2005 tarihinde sona erdiğini, acentelik ilişkisinden kaynaklanan cari hesap alacağın ise davacıya ödendiğini, davacının talep ettiği alacağın 5 yıllık zamanaşımına uğradığını, kaldı ki iadesi talep edilen bedelin isim hakkı bedeli olduğunu, sözleşmenin ilgili hükmü uyarınca davalının bu bedeli iade etme yükümlüğünün bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre 02/05/2005 tarihli acente sözleşmesine dayanılarak sözleşme yapım taahhüt bedeli olarak davalıya ödenen 11.000 USD’nin tahsili için ilamsız icra takibi yapan davacının 02/05/2005 tarihli sözleşmenin tarafı olmadığı gerekçesiyle aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı yan iş bu davasında taraflar arasında yapılan 02/05/2005 tarihli acente sözleşmesi nedeniyle sözleşme yapma taahhüt bedeli olarak ödenen 11.000 USD’nin iadesine istinaden yapılan takibe itirazın iptalini istemiş olup, dosyaya 02/05/2005 günlü sözleşme örneğini ibraz etmiştir. Anılan sözleşmede acentelik veren olarak davalı, acente olarak ise davacı şirketin kaşe ve imzasının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davalı yan ise davacı şirket ile herhangi bir acentelik sözleşmesi yapmadıklarını, acentelik sözleşmesinin dava dışı F..K.. ile yapıldığını savunarak o da bir acentelik sözleşmesi ibraz etmiştir. Bu sözleşmede ise davalı şirket ile acente olarak F.. K.. isim ve imzası olduğu görülmektedir.
Davalı yan yukarıda yazılı bu sözleşmeyi ibraz edip husumet itirazında bulunurken delilleri arasında Ziraat Bankası K../D.. şubesine ait dava konusu bedelin yatırıldığında dair 17/03/2005 tarihli dekont örneğini ibraz etmiştir. Bu dekontun incelenmesinden alıcısı C..A.., ödeyicisi ise davacı şirket olan 11.000 USD bedelli dekont olduğu anlaşılmaktadır. Keza davalı yanın ibraz ettiği deliller içerisinde bulunan 17/03/2005 tarihli sözleşme yapma taahhüt belgesinde ise taahhüt eden olarak davacı şirket kaşe ve imzası, davalı şirketi temsilen de B.. K..isim ve imzası olduğu görülmektedir.
Yapılan ve yukarıda açıklanan tüm belge suretleri gözetildiğinde acentelik ilişkisinin taraflar arasında kurulduğunun kabulü gerekir. Davalı yanın ibraz etmiş olduğu acentelik sözleşmesinde davacı şirketin kaşesi bulunmayıp, yetkilisinin adı, soyadı ve imzasının bulunması, banka dekontu ve sözleşme yapma taahhüt belgesi karşısında dikkate alınamaz. Dikkate alınması gereken davacı yanın sunduğu tarafların imzasını taşıyan sözleşme olmalıdır.
Mahkemece, açıklanan bu yönler gözetilip, iddia ve savunma dikkate alınarak, davalı yanın zamanaşımı defi de değerlendirilmek suretiyle deliller toplanıp varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.