YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/79
KARAR NO : 2013/5322
KARAR TARİHİ : 27.03.2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki karşılıklı menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın kabulüne karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı karşı davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, taraflar arasında 01.06.2004 tarihli “Sistem Kullanım Anlaşması” imzalandığını, bu sözleşmenin her yıl yenilenerek günümüze kadar devam ettiğini müvekkilinin bu sözleşmeye uygun olarak davalının iletim sistemini kullandığını, müvekkilinin sözleşmenin 10. maddesinde yer alan maksimum enerji alış kapasitesini aştığı tespit edildiğinden ceza faturasının düzenlendiğinin davalının 21.02.2011 tarihli yazısı ile bildirildiğini, faturaların 2004 yılı Haziran ve Eylül, 2005 yılı Haziran ve 2007 yılı Eylül ayına ait olduğunu, sözleşmenin 10. maddesi uyarınca cezanın uygulanabilmesi için öncelikle müvekkiline uyarıda bulunularak süre verilmesi ve bu verilen süre içinde ihlale devam edilmesi gerektiğini, davalının sözleşmeye uygun olarak süre vermeden uyarı yapmadan ceza verdiğini, bu nedenle ceza faturalarının iade edildiğini ileri sürerek müvekkilinin davalıya 299.607,13 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuş, karşı dava yolu ile 299.607,13 TL sistem kullanım ceza fatura bedelleri alacağının fatura son ödeme tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar işleyecek 6183 sayılı AATUHK’nun 51. md. öngörülen gecikme zammı ve gecikme zammının KDV’si ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre, davalı-karşı davacı kurumun maksimum enerji alış kapasitesinin aşılması nedeni ile söz konusu ihlal için uyarıda bulunmadığı, ihlalin giderilmesi için bir süre tayin etmediği hal böyle olunca karşı davanın yerinde bulunmadığı gerekçeleri ile asıl davanın kabulüne davacının davalıya 299.607,13 TL borçlu olmadığının tespitine, karşı davanın reddine karar verilmiş hüküm davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle taraflar arasındaki sistem kullanım anlaşmasının 10. maddesi hükmüne uygun şekilde görüş bildiren oluşa ve dosya içeriğine uygun bilirkişi kurulu raporunun hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 27.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.