Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/7840 E. 2013/11103 K. 13.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7840
KARAR NO : 2013/11103
KARAR TARİHİ : 13.06.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı konusu kalmayan dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, davalı şirkete karşı icra takibinin konusu tümü fatura ve resmi belgelerden oluşan 24.719,11 TL’lik bakiye için 21/07/2011 tarihinde genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin 03/08/2011 havale tarihli dilekçe ile icra dairesinin yetkisine ve borcun tamamına itiraz ettiğini, davalı şirketin tüm itirazlarının kötüniyetli ve haksız olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla yetki itirazının reddi ile yargılama sonunda davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın % 40’ından aşağı olmamak üzere davalı aleyhine tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili, İstanbul 27. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/256 esas sayılı dosyasında iflasına karar verilen davalı şirket hakkındaki iflas tasfiyesinin İstanbul 3. İflas Müdürlüğü’nün 2011/6 esas sayılı dosyası ile yürütüldüğünü, İİK.’nun 191. maddesi gereğince iflas açıldıktan sonra müflisin malları üzerindeki tasarruf yetkisinin iflas idaresine ait olduğunu, İİK.’nun 166. maddesine istinaden yapılan gazete ilanları üzerine alacaklılar tarafından müflis şirket masasına alacak kayıtlarının yaptırıldığını ve sıra cetvelinin tanzim edildiğini, müflis şirket masasına davacı alacaklı ve vekili tarafından 32, 33, 34, 35 numaralara alacak kayıt talebinde bulunulduğunu, yazdırılan alacakların tamamının kabul edildiğini, davanın konusu kalmadığını, müflis şirket hakkında iflas kararı verildiğini ve kararın kesinleştiğini, bu nedenlerle davacının yapmış olduğu takibin düştüğünü bildirerek davanın ve tazminat talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacı tarafından, davalı şirket hakkında 2011/3179 esas sayılı takip dosyasından icra takibi başlatıldığı, davalı şirketin iflas ettiği, iflas müdürlüğünce adi tasfiyeye başlandığı, davacının alacaklarının da müflis şirket masasına kaydedildiği, İİK.’nun 193. maddesi gereğince iflasın açılması ile borçlu aleyhine haciz yoluyla yapılan takiplerin durduğu, iflas kararının kesinleşmesiyle takiplerin düştüğü, davaya konu olan icra takibinin düşmüş olması nedeni ile davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle, davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, icra inkar tazminatı talebinin reddine, davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 1.200,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, mahkeme kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı alacaklı, davalı aleyhine 21.07.2011 tarihinde takibe geçmiş, itiraz üzerine 09.01.2012 tarihinde itirazın iptali davası açılmıştır. Davalı şirketin 18.08.2011 tarihinde iflasına karar verilmiş, bu karar 20.09.2011 tarihinde kesinleşmiştir. İİK’nun 193. maddesine göre müflisin taraf olduğu ilamsız icra takipleri iflasın açılması ile durur, iflas kararının kesinleşmesi ile düşer. İtirazın iptali davası açılmadan davalı hakkında verilen iflas kararı kesinleştiğinden, itirazın iptali davasına konu edilebilecek bir icra takibi bulunmadığından bu durumda itirazın iptali davası açılamaz.
Mahkemece davaya esas icra takibinin düşmüş olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetlidir. Ancak; davalı iflas idaresi memuru sıfatı ile davaya cevap verdiğinden lehine vekalet ücretine hükmedilemez. Ancak, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 1086 sayılı HUMK’un 438/7 maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün (4) nolu fıkrasının karardan çıkarılarak hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.