Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/7772 E. 2013/12045 K. 27.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7772
KARAR NO : 2013/12045
KARAR TARİHİ : 27.06.2013

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yapılan ticari alış veriş sonrasında müvekkili şirket tarafından satılan mallara ilişkin fatura düzenlendiğini ve davalı şirkete tebliğ edildiğini, ancak fatura bedellerinin ödenmediğini, bunun üzerine faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için Tuzla İcra Müdürlüğü’nün 2009/5413 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu şirketin haksız ve kötü niyetli itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine %40’dan aşağı olmamak üzere inkar tazminatına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından müvekkili şirket aleyhine Kartal 6. İcra Müdürlüğü’nün 2009/3516 esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, yetkiye ve borca itiraz üzerine takibin bu defa Tuzla İcra Müdürlüğü’nün 2009/5413 esas sayılı dosyası ile yenilendiğini, davaya konu olan icra takibine ilişkin olarak taraflar arasında fatura bedellerinden kaynaklı uyuşmazlık bulunduğunu, bu konuda savunma yapmak ve delil sunmak için ve faturaların kendisine tebliği ile süre verilmesini talep etmiş, ayrıca yargılamanın ilerleyen aşamalarında davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının 6 adet faturaya dayalı olarak davalı hakkında fatura toplam değerinden yapılmış olan ödemenin düşümü ile 8.159,05 TL asıl alacak ve işlemiş faiz ile ilgili takibe geçtiği, davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu davacının davalıya satmış olduğu emtialarla ilgili olarak sevk irsaliyelerinde teslim alan imzası bulunmadığı ve fatura tebliğine dair belgede sunulmadığından, davacının dava dilekçesinde deliller kısmında “her türlü yasal delil” demek sureti ile Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları uyarınca yemin deliline de dayandığının kabulü ile, 10. celsede davacıya, 6 fatura karşılığı malları teslim ettiğine ve faturalardan dolayı alacaklı olduğuna yönelik iddiası itibarı ile davalıya yemin teklif etme hakkı olduğunun hatırlatıldığı, davacı vekilinin davalıya yemin teklifinde bulunduğu, duruşmalara katılmayan davalı vekiline 10. celsede ve 11. celsede 2 kez ( mazeretinin kabulü ile ) yemin teklifi ile ilgili davetiye tebliğ edildiği, ancak davalı vekilinin müvekkili şirket yetkilisini yemin etmek üzere hazır etmediği, yeminden kaçınmış sayılarak, yeminle ilgili takibe ve davaya konu emtiayı teslim aldığı ve bedelini ödemediği gerekçesiyle itirazın iptali ile Tuzla İcra Dairesi’nin 2009/5413 esas sayılı takip dosyasında davalı hakkındaki takibin takip tarihi itibarı ile 8.159,05 TL asıl alacak + 12,07 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam olarak 8.171,12 TL üzerinden devamına, asıl alacak olan 8.159,05 TL’ye takip tarihinden itibaren reeskont faizi yürütülmesine, davacının takipte istediği ihtar giderinin infaz sırasında icra dairesince dikkate alınmasına, davacının fazlaya ilişkin talebinin ihtar gideri ile ilgili olarak kabulüne, itiraz haksız olmakla kabule göre asıl alacak üzerinden davacı yararına takdir olunan %20 tazminat tutarı 1.631,81 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş olup, mahkeme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HMK’nun 232’nci maddesine göre, yemin tarafa teklif olunur ve tarafça eda yahut iade olunur. Taraflardan bir tüzel kişi ise onlar adına yapılmış bir işleme ilişkin vakıanın ispatı için yemin, tüzel kişiyi temsile yetkili kişi tarafından eda ya da iade olunabilir. Yemin davetiyesinin davalı şirkete çıkartılması gerekir. Vekile müvekkilini hazır etmesi hususunda bir görev yüklenemez. Bu yönde vekile çıkartılan tebligat usulüne uygun değildir. Davalı şirkete çıkartılan yemin davetiyesi tebliğ edilmeksizin iade edildiğine göre, usulüne uygun tebligat yapılmaksızın davalı yanın yeminden kaçındığı kabul edilerek, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün bozulmasına, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.