Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/7763 E. 2013/12614 K. 09.07.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7763
KARAR NO : 2013/12614
KARAR TARİHİ : 09.07.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki rücu’en alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili şirketin fide yetiştirme işiyle uğraştığını ve dava dışı …’ya, davalı … Ltd.Şti.’nden almış olduğu ”… F-1” cinsi tohumlardan yetiştirdiği fideleri sattığını, fidelerden istediği verimi alamayan …’nın müvekkiline karşı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/396 esas sayılı dosyası ile dava açtığını, üretici lehine sonuçlanan dava neticesinde Antalya 9. İcra Dairesi’nin 2011/2145 esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini ve müvekkilince dava dışı …’ya 14.837,00 TL tazminat ödendiğini belirterek, dava dışı …’ya ödenen 14.837,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. vekili, davayı kabul etmediklerini, davacı şirketin müvekkili şirketten bir miktar … F1 çeşidi domates tohumu aldığının doğru olduğunu, ancak aldığı tohum miktarından fazla üretim gösterdiği anlaşılan davacının Tarım İl Müdürlüğü kayıtları ile davacıya yapılan tohum satış miktarının birbiri ile bağdaşmadığını, müvekilili ile ilgili iddiaları kabul etmediğini, kapalı ambalajlı olarak dava dışı … Ltd.Şti.nden satın aldığı tohumu bayilere veya fide yetiştirici şirketlere satmaktan ibaret faaliyetinin tamamen aracılıktan ibaret bulunduğunu bildirerek, davanın müvekkili yönünden reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Ltd. Şti. vekili, davanın Tohumculuk Kanununda belirtilen 6 aylık yasal süre içinde açılmadığını ve öncelikle hakdüşürücü süre yönünden reddi gerektiğini, dava dışı üreticinin davalı …’dan aldığını iddia ettiği tohumdan fide ürettiğini, tohumun tekrar satışı değil tohumdan yeni bir üretim yapılması ve yeni bir materyal üretilmesinin söz konusu olduğunu, bu nedenle müvekkili şirkete husumet yöneltilemeceğini, davacının 3.kişiye satmış bulunduğu fidelerin kendileri tarafından ithal edilen tohumlardan üretilip üretilmediğinin araştırılması gerektiğini, bahse konu olayda müvekkili şirkete yüklenebilecek hiçbir kusur unsuru bulunmadığını bildirerek, davanın öncelikle hakdüşürücü süre ve husumet yönünden, olmadığı taktirde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, Antalya 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/396 esas sayılı dosyasında davacı şirketin 3. Kişiye karşı ayıplı mal satışından dolayı sorumluluğu benimsenip, tazminata karar verilirken, eldeki davanın da konusunu teşkil eden “… F1” cinsi tohumluğun ayıplı olduğuna dair bir belirleme yapılmadığı, sadece davacı şirketin ayıplı fide satışından sorumluluğunun tespit edildiği, eldeki davada ise, davalıların sorumlu tutulabilmesi için davalıların ithal edilip, satışa arzetmiş oldukları tohumdan dolayı kusurlu bulunduklarının kanıtlanması gerektiği, davalı tarafların yargılamanın başından itibaren kusurlarının bulunmadığını, kendilerinin orjinal ambalajında söz konusu tohumların satışını yaptıklarını, dolayısıyla tohuma herhangi bir müdahalelerinin olmadığını savundukları, olayların ileri sürülüş biçimine göre ispat külfetinin davacı taraf üzerinde olduğu, davacı tarafın delil olarak Antalya 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/396 esas sayılı dosyası, icra dosyası, ticari defter ve kayıtlar, tanık anlatımları, Tarım Bakanlığı kayıtları, fatura ve sevk irsaliyeleri, sebze fidesi üretim beyannamesi ve beyannameye esas çiftçi listesine dayandığı, Antalya 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde yapılan yargılama sonucunda davacının ayıplı fide satışından dolayı zarar gören kişiye karşı sorumluluğuna hükmedildiği ve davacı tarafın zarar görene belirlenen tazminatı ödediği, bu davada, dosyanın davalılarının sorumluluğunu gerektirecek bir tespit yapılmadığı, davacı tarafın dayandığı diğer bir kısım delillerin ise, söz konusu tohumun ayıplı olduğunu ve davalıların ayıplı tohumdan dolayı kusurlu bulunduklarını ispata elverişli nitelikte görülmediği ve bu nedenle sonuca etkisi olmadığı kabul edilen bu delillerin toplanması cihetine gidilmediği, davacının, davalıların ithalatçısı ve satıcısı olduğu bu tohumları fide haline getirdiği ve bu şekilde satışa sunduğunun ihtilafsız olduğu, fidelerdeki ayıbın tohumdan kaynaklandığına ilişkin davacı iddiasının kesin olarak ispatlanamadığı, davalıların dava dışı 3. kişinin uğradığı zarardan sorumlu tutulamayacakları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olup, mahkeme kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 09.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.