YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7480
KARAR NO : 2013/11923
KARAR TARİHİ : 26.06.2013
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili; davalının müvekkilinden alacaklı olduğu iddiasıyla yetmiş adet mal teslim fişine dayalı olarak ihtiyati haciz kararı almak suretiyle müvekkili aleyhine başlattığı icra takibi sırasında talimat yoluyla hacizler uygulandığını, müvekkilinin hacizleri kaldırmak için şaşkınlık içerisinde itiraz süresini dahi beklemeden davalı şirket hesabına 25.600,00 TL alacaklı vekilinin hesabına da 3.950,00 TL para havale etmek zorunda kaldığını, daha sonra ödeme emri tebliğ olununca da takibe konu tutarın 12.075,32 TL’lik kısmı kabul edilerek kısmi itiraz da bulunulması üzerine davalı yanın haciz talebi sonrasında haciz baskısı altında ihtirazi kayıtla 12.075,32 TL’nin icra dosyasına yatırıldığını, böylece davalının kötü niyetli davranarak ikinci kez tahsilat yaptığını belirterek davacının borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı 28.101,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan istirdatına, %40 oranında tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının takibe konu icra dosyası borcuna yönelik 12.075,32 TL dışında bir ödemesi bulunmadığını, davacı yanca ifa edilen diğer ödemenin bu icra dosyasıyla bir ilgisi olmadığını, davacının bu ödemesinin de icra dosya borcuna ilişkin olduğunu yazılı delillerle kanıtlaması gerektiğini bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davacı yanca ifa edilen 25.600,00 TL ve 3.950,00 TL’lik ödemelerin başka bir hukuki ilişkiye dayalı olduğunu savunan davalının bu savunmasını yazılı delillerle kanıtlayamadığı gibi, ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılan davacının davalıya borçlu olduğuna dair bir kayıt da bulunmadığı ve böylece davacının fazla ödemesine konu tutarın 29.550,00 TL olduğu saptanmış ise de taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne icra tehdidi altında ödenen 28.101,00 TL’nin ödeme tarihi olan 27/06/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle, kabul edilen tutarın %20’sine tekabül eden 5.620,20 TL kötü niyet tazminatının ayrıca davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı yanca istirdat davasına konu yapılan ödeme icra takibinden sonra, ancak ödeme emrinin tebliğinden önce gerçekleştirilmiş olmakla somut olayda İİK 72/7. maddesi kapsamında değerlendirilebilecek istirdat davasının koşulları oluşmamaktadır.
Bu nedenle sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istirdada karar verilmesi gerekirken mevcut uyuşmazlıkta uygulama yeri bulunmayan İİK 72/7. maddesi uyarınca hüküm tesisi isabetsiz ise de kararın 28.101,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren davalıdan tahsiline yönelik bölümün sonuç itibariyle doğru görüldüğünden davalı vekilinin bu yöndeki temyiz itirazları bozma sebebi yapılmamıştır.
Ne var ki İİK 72/son maddesi hükmü gözetildiğinde; istirdat davası sonunda tazminata hükmedilebileceğine dair bir düzenleme bulunmadığı halde, anılan yasa maddesine aykırı şekilde mahkemece davalı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesi isabetsiz olduğundan hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.