Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/7470 E. 2014/5139 K. 17.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7470
KARAR NO : 2014/5139
KARAR TARİHİ : 17.03.2014

MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19/12/2012
NUMARASI : 2009/800-2012/432

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davalı Ü.. Endüstriyel Ürünl. Paz. Şti. yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılardan C.. E.. vekilince duruşmalı ve davacı vekilince de duruşmasız temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılardan C.. E.. vek. Av. S.. B.. gelmiş, diğer davalılar ve davacı tarafından kimse gelmemiş olduğundan, onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-
Davacı vekili, davalı C.. E..’in icra takibine konu yaptığı çekin tahrif edilerek tanzim tarihinin değiştirildiğini, kambiyo senedi vasfını taşımadığını, zamanaşımına uğradığını, çekin gerçek keşide tarihinin 01.08.2006 olduğunu, keşide tarihinin 11.12.2009 olarak değiştirildiğini, keşidecisi davalı Ü.. End… Ltd. Şti. olan lehdarının müvekkili F… A.Ş olduğunu çekin bedelinin (560.912 TL) keşidecisi tarafından müvekkiline 16.05.2006 tarihinde ödendiğini, müvekkilince bedeli ödenen çekin keşidecisine iade edildiğini, daha sonra keşide tarihinde tahrifat yapılarak müvekkili şirketin sahte cirosu ile K.. K..’ye, ondan davalı Ü.. Ltd. Şti’ne ondan da davalı hamil C.. E..’e ciro edildiğini, müvekkili ile davalı cirantalar arasında hiçbir ticari ilişkinin söz konusu olmadığını ileri sürerek müvekkili şirketin davalılara borçlu olmadığının tespiti ile %40 tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı C.. E.. vekili, çek tarihi değişikliği üzerindeki parafın çekin keşidecisi tarafından atıldığını, bu hususun keşidecinin de kabulünde olduğunu, keşidecinin bedeli ödenen çekin teminat amacıyla davacı lehdarda kaldığını belirttiğini, çekin yasal unsurlarına sahip olduğunu, davalı K.. K.. 18.10.2009 tarihinde vefat ettiğinden bu şahsa husumet yöneltilemeyeceğini, çekin keşidecisi davalı Ü…. Ltd. Şti’nin de taraf sıfatının bulunmadığını yetkili mahkemenin Sapanca Mahkemeleri olduğunu, davacıya ait ilk cironun sahte olmadığını, ciro imzasının davacı şirketin eski genel müdürü Güçlü Koplangı’ya ait olduğunu, davacı şirketin ciro imzasını benimsediğini, kaldı ki çek ileri vadeli keşide edildiği için çek müvekkilinin eline geçtiğinde (14.10.2008) davacı şirket yetkilisi tarafından cirolanmış olduğunu, müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı çek keşidecisi Ü.. Ltd. Şti vekili, müvekkili aleyhine dava açılamayacağını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Davalı Ü..Reklam Ltd. Şti vekili, müvekkilinin çeki K.. K..’den ciro yolu ile aldığını ve aralarındaki ticari ilişki gereği hamil C.. E..’e ciro ettiğini, müvekkili aleyhine dava açılamayacağını, mahkemenin yetkisiz olduğunu savunmuştur.
Birleştirilen dava davalıları K.. K.. mirasçıları duruşmalara katılmadığı gibi cevap dilekçesi de vermemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde; çek keşidecisi Ü..Ltd. Şti aleyhine çekin lehdarı ve 1. cirantası görünen davacının iş bu davayı açamayacağı, diğer davalılar açısından ise Ü.. Ltd. Şti tarafından 01.08.2006 keşide tarihli olarak düzenlenip, alacaklısı F.. A.Ş’ye verilen ve bedeli davacıya ödenen çekin keşide tarihi tahrif edilerek, bu tarih itibarı ile F.. AŞ yetkilisi olduğu bildirilen dava dışı G.. K.. tarafından ciro edilerek kullanılan dava konusu çekin bu şekilde çek olma vasfının ortadan kalktığı, hal böyle olunca davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğu ve haklı olduğu gerekçeleri ile davacının davasının Ü… Ltd. Şti. dışındaki davalılar yönünden kabulü ile 01.08.2006 düzenlenme tarihli olup sonrasında tahrifatla 11.12.2009 tarihi olarak düzeltilen lehdarı F.. End… A.Ş olan 560.912,29 TL bedelli çek nedeni ile davacının borçlu olmadığının tespitine, davalı Ü… Ltd. Şti. hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davalı C.. E.. vekili ile davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava konusu çekin, keşidecisi Ü.. End… Ltd. Şti. lehdarı 1. cirantası F.. A.Ş, 2. ciranta K.. K.., 3. ciranta Üçerler Ltd. Şti. son ciranta ve çekin hamili C.. E..’dir.
Davacı işbu davasında, keşide tarihinde tahrifat yapıldığını ve lehdar (1. ciranta) imzasının sahte olduğunu iddia etmiştir. Buna karşılık çekin keşidecisi olan davalı Ü…. Ltd. Şti. vekili ise savunmalarında keşide tarihindeki paraf imzanın kendilerine ait olduğunu bildirmiştir. Davacı F.. A.Ş’nin eski yetkilisi G..K.. S.. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2011/500 soruşturma no’lu dosyasında 10.05.2011 tarihli Cumhuriyet Savcısı huzurunda alınan ifadesinde “… bana göstermiş olduğunuz 560.000 TL bedelli çek arkasındaki F.. A.Ş’ye ait kaşe üzerindeki imza benim şirket yetkilisi olduğum dönemde genel müdür olarak şirket adına atmış olduğum imzadır. İmzada sahtecilik yoktur. Ciro geçerli bir cirodur…” demiştir. Bu durumda çekin keşide tarihindeki parafın keşideciye, davacı F.. A.Ş adına atılan 1. ciranta imzasının ise o tarih itibariyle davacı yetkilisine ait olduğu ihtilafsızdır.
İhtilafın çözümünde şirketin önceki davacı yetkilisinin çekteki ciro imzasını azilden önce mi yoksa sonra mı atıldığı önemlidir. Davacı F..A.Ş’nin eski genel müdürü Güçlü Kaplangı’nın yetkisi sona erdirildikten sonra çeki ciroladığı yönünde bir iddia bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece davacı yetkili temsilcisinin ciro imzasının azilden önce atılmış olduğunun ayrıca keşideci parafı ile çekteki tarihin değiştirilmiş olduğunun kabulü gerekir.
Mahkemece, keşideci Ü… Ltd. Şti’nin F.. A.Ş’ye çekin iadesine yönelik 11.12.2009 tarihli noter ihtarı, davacı şirketin eski yetkilisinin C. Savcılığı huzurunda alınan ifadesi keşidecinin keşide tarihi altındaki paraf hakkındaki beyanı, davacı iddiası gözetilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip bir karar verilmesi gerekirken keşide tarihinin tahrif edildiği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı C.. E.. yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre şimdilik davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı C.. E.. yararına takdir olunan1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine, peşin harçların istek halinde iadesine, 17.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.