Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/7468 E. 2013/11460 K. 19.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7468
KARAR NO : 2013/11460
KARAR TARİHİ : 19.06.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki yargılamanın yenilenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili; müvekkilince satın alınacak mala karşılık davalının murisi dava dışı …’e avans olarak verilen 2.250,00 TL tutarlı bir adet çekin mal teslimi gerçekleşmeyerek bedelsiz kaldığı halde davalı yanca sahte imza kullanılmak suretiyle bankadan tahsil edildiğini, bunun üzerine tahsil edilen çek bedelinin iadesine yönelik müvekkilince davalı aleyhine girişilen takibe davalının itirazı sonucu takibin durması akabinde icra hukuk mahkemesinde itirazın kaldırılması davasının açıldığını, ilgili mahkemece itirazın kaldırılması kararı verilmesi üzerine davalının takibe konu borcu icra dosyasına yatırıp hükmü de temyiz ettiğini, Yargıtay 12. Hukuk Dairesince bozma kararı verilmesi sonrasında icra hukuk mahkemesince bu ilama uyularak itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verildiğini, bu aşamada müvekkilince Saruhanlı Sulh Hukuk Mahkemesinde davalı aleyhine çekten dolayı alacaklı olduğunun ve tahsil edilen bedelin davalı yanca istirdadının olanaksız bulunduğunun tespitine, icra hukuk mahkemesi kararının kesinleşmesi halinde istirdada konu bedelin müvekkilinden tahsiline binaen bu tutarın davalıdan tahsiline yönelik terditli biçimde alacak davası açılmış ise de yerel mahkemece şu an itibariyle davalının ödemiş olduğu tutarı geri isteyip istemeyeceği belli olmayıp ihtimale dayalı şekilde davanın açıldığı ve davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığnıdan bahisle reddine karar verildiğini, bu kararın temyiz olunmadan kesinleştiğini, icra hukuk mahkemesi red kararının Yargıtay 12. Hukuk Dairesince onanarak kesinleşmesi sonrasında davalı yanca bu kez Saruhanlı Asliye Hukuk Mahkemesinde ödediği bedelin tahsili için müvekkili aleyhine açılan istirdat davasının, bir yıllık hakdüşürücü sürede açılmadığı belirtilerek yerel mahkemece reddine karar verilmesi üzerine temyiz incelemesini yapan Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 14.11.2012 tarih 2012/7911 E-16725 K. sayılı ilamıyla; kesinleşen icra hukuk mahkemesi kararı uyarınca davalının İİK. 40. maddesi kapsamında icra müdürlüğüne başvurarak icra dosyasına ödediği tutarın iadesini talep edebileceğinden istirdata yönelik dava açmasında hukuki yararı bulunmadığı saptandıktan sonra davanın reddi sonuç itibariyle doğru olduğundan bahisle hükmün gerekçesi değiştirilip düzeltilerek onanması sonrasında davalının ödediği bedelin iadesine yönelik müvekkiline muhtıra tebliğ edildiğini bu olgular karşısında HMK. 375/1 bendi uyarınca müvekkilince Saruhanlı Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan davada hükmolunan red kararıyla, Saruhanlı Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesince düzelterek onanan hükümler arasında zıtlık oluştuğunu ve yargılamanın yenilemesi şartlarının gerçekleştiğini belirterek yapılacak yargılama sonucunda ilk davadaki (Asliye Hukuk Mahkemesinde) istemlerinin hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı talebinin zamanaşımına uğradığı gibi, dava iddialarının yerinde olmadığını icra hukuk mahkemesinde görülen davada davacının itirazın kaldırılması istemi reddedilerek bu hükmün onandığını ve böylece müvekkilinin borçlu bulunmadığının kesinleştiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek davacının yargılamanın yenilenmesi için bildirdiği sebeplerin oluşmadığı, ilgili mahkeme kararlarının birbirine zıt nitelikte bulunmadığı, zira her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmesi ilkesi gereğince davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle 6217 sayılı Kanunla 6100 sayılı HMK’ya eklenen geçici 3. maddenin atıf yaptığı 1086 sayılı HUMK’nın 445/10. maddedeki koşulların gerçekleşmemiş bulunmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 19.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.