Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/7432 E. 2014/5137 K. 17.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7432
KARAR NO : 2014/5137
KARAR TARİHİ : 17.03.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 26/02/2013
NUMARASI : 2010/657-2013/79

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. S..K.. ile davalı vek. Av. F.. E..’nin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacı vekili, müvekkilince davalı tarafından keşide edilen bonoya dayanılarak kambiyo senetlerine özgü takibe girişildiğini ancak bono üzerindeki miktarın yazı ile TL cinsinden, rakam ile USD cinsinden yazılmış olması nedeniyle icra mahkemesince takibin iptal edildiğini oysa davalının Cumhuriyet Başsavcılığı huzurunda verdiği ifadede bonoyu USD cinsinden verdiğini açıkça kabul ettiğini ileri sürerek davaya konu bononun USD cinsinden olduğunun tesbiti ile 260.000 USD’nin vade tarihi olan 01.12.2008 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, icra mahkemesince verilen kararın Yargıtay tarafından da onanarak kesinleştiğini, üzerinde tahrifat yapılan söz konusu belgenin müvekkilinin savcılık ifadesinde de belirtildiği gibi hatır için verildiğini, davacının bu senedi hangi mal ve hizmete karşılık olduğunu ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, davalının bononun hatıra binaen veya teminat olarak verildiğini yazılı belge ile kanıtlayamadığı, senet üzerindeki 260.000 USD Amerikan Doları ibarelerinin bizzat davalı tarafından yazıldığı, senet altındaki her iki imzanın da davalıya ait olduğu hal böyle olunca davalının söz konusu bonodan dolayı davacıya borçlu olduğu gerekçeleri ile davanın kabulüne 260.000 Dolar’ın ödeme tarihi olan 01.12.2008 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) Mahkemece 260.000 USD alacağa 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereği kamu bankalarının USD’ye uyguladığı bir yıllık en yüksek mevduat faiz oranına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde ticari avans faizine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.