Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/7176 E. 2014/5155 K. 17.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7176
KARAR NO : 2014/5155
KARAR TARİHİ : 17.03.2014

MAHKEMESİ : Mersin 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 27/11/2012
NUMARASI : 2012/244-2012/18

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. S.. O.. ile davalı vekili Hakan Dölek’in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan bayilik sözleşmesine ek olarak imzalanan satış taahhütnamesi uyarınca yıl esasına göre davalının her yıl 750 m³ beyaz ürün, 2 ton madeni yağ satmayı kabul ettiğini ancak davalının taahhüdünü yerine getirmediğini, taahhütnameye göre her yıl eksik alınan ürün bedelinin son cari hesap üzerinden hesaplanacak tutarın %5’i oranında müvekkili şirketin mahrum kaldığı karı cezai şart olarak ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalının taahhüt ettiği ürünleri satamadığını, 08.12.2006 tarihinden, 16.03.2011 tarihine kadar olan zaman diliminde satış taahhüdüne göre olması gereken 2.566,622 litre Ürünü almamak suretiyle satış taahhüdünü ihlal ettiğini, belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kâr mahrumiyetinden doğan 40.000 TL’lik kısmın ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargılama sırasındaki Davacı vekili 02.08.2011 tarihinde müddeabihi ıslah ederek 300,000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin sözleşme süresince yıllık tonaj taahhütlerini hiçbir zaman uygulamadığını, yıllık olarak kararlaştırılan tonaj taahhüdünün cezai şart talep edilen yıla kadar hiçbir zaman yerine getirilmemesine karşın ödemelerin ihtirazi kayıt konulmaksızın kabul edilmesi ve bu anlamda cezai şart uygulanmayarak, bayilik ilişkisine devam edilmesinin cezai şart maddesinden zımnen vazgeçildiğini gösterdiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı şirketin uzun yıllar tonaj taahhüdüne uyulmamasına rağmen hiçbir itirazda bulunmadığı, ihbarname göndermediği, bayilik sözleşmesini devam ettirdiği, sonradan tonaj taahhüdüne uyulmamış olması sebebiyle talepte bulunmasının hakkın kötüye kullanılması niteliği taşıdığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2)Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; davalının vekilinin temyizi vekalet ücretine yöneliktir. Dava konusu değer ıslah edilerek 08.08.2011 tarihinde ıslah harcıda yatırılmak suretiyle 260,000 TL artırılarak toplam 300.000,00 TL yükseltilmesine rağmen mahkemece dava değerinin ıslah yolu ile artırıldığı gözetilmeden başlangıçtaki dava değeri esas alınarak davalı lehine eksik vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.