Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/6602 E. 2014/3748 K. 26.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6602
KARAR NO : 2014/3748
KARAR TARİHİ : 26.02.2014

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı asil … (…) ve vek. Av. … gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan, onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan davacı asil ve avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-

Davacı vekili, müvekkilince davalı nezdinde açılan kar zarar hesabına 2001 yılında yatırılan 1000 USD ve 24.831,41 Euro paranın çeşitli tarihlerde ödenmesi istenmesine rağmen ödenmediğini ileri sürerek, yatırılan bu meblağın tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkili şirket nezdindeki hesabının kar ve zarara katılım akdine dayandığını, bu hesaba yönelik olarak henüz kesinleşmiş muaccel ve likit bir alacağının bulunmadığını, davacı ile müvekkili şirket arasında yapılan akdin cari muamele hükmünde olduğunu ve şirketin faaliyet izninin kaldırılmasıyla sona erdiğini, öncelikle akdin tekemmül ettirilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin bu akit doğrultusunda ve ilgili mevzuat çerçevesinde toplamış olduğu fonları müşterilerinin ticari işlerinin ve yatırımlarının finansmanında kullandırmış olup henüz bu ticari işlemler ve yatırımların sonuçlanmadığını ve kar- zararın belli olmadığını, bu durumda alacak ve miktarı tasfiye süreci sonunda belli olacağından bu tarihten önce talep edilemeyeceğini, dolayısıyla takip tarihi itibariyle muaccel bir borcun bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere göre; davacının kar zarar hesabına yatırdığı para hakkında talepte bulunduğu, ancak davalı şirketin tasfiye halinde olduğu, tasfiye sonuçlanmadığından kar-zarar durumunun ve alacağın miktarının tespit edilmesinin bu aşamada mümkün olmadığı, davacının kar zarar hesabına yatırdığı para hakkında talepte bulunmasının bu nedenle ve bu aşamada mümkün olmadığı anlaşıldığından davacının dava tarihi itibariyle davalıdaki alacağının muaccel hale gelmediği gerekçesiyle zamansız açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davalı şirketin tasfiye halinde bulunduğunun dosya içeriği ile sabit olmasına, davacının tasfiye sonuçlanmadan alacak talep etmesinin mümkün olmadığı gözetilerek yazılı şekilde bir karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 26.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.