Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/6270 E. 2013/10777 K. 11.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6270
KARAR NO : 2013/10777
KARAR TARİHİ : 11.06.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile asıl davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, asıl davada davalının müvekkili şirket hakkında İzmir 2. İcra Müdürlüğü’ nün 2009/21957 sayılı dosyasından icra takibine giriştiğini, takibe konu senedin eski şirket müdürü olan … tarafından müdür olduğu dönemde düzenlenmiş izlenimi vermek için geriye dönük olarak sahte tanzim tarihiyle düzenlenip verildiğini, senette lehtar görünen şahsın da davalının kardeşi olduğunu, senedin gerçek bir alacağa dayalı olmadığını, … ile ilgili olarak Karşıyaka Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduklarını belirterek, bahse konu icra takibi ve dayanağı olan senet nedeniyle müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davada ise aynı talepleri senet lehtarı olan davalı …’ e karşı ileri sürmüştür.
Davalı … vekili, müvekkilinin icra takibine konu olan senet nedeniyle davacıdan alacaklı olduğunu, davacının müvekkili ile nakit para alışverişi olmadığına dair beyanının doğru olmadığını, davacının senetteki imzayı ve kaşeyi inkar etmediğini, senedin tanzim tarihi ile vade tarihi arasında 3,5 yıllık süre olmasının yasaya aykırı olmadığını, davacının iddialarını yazılı delille ispatlaması gerektiğini beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dava davalısı … vekili ise, müvekkilinin senet miktarı kadar davacıdan alacağı olduğu için senedin düzenlenip müvekkiline verildiğini beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, kambiyo senedi olan bononun sebepten mücerret olup, senedin nakden kaydıyla verildiği de gözetildiğinde davacının bedelsizlik iddiasının yazılı delil ile kanıtlanması gerektiği, ancak bu yönde bir yazılı delil ve belge ibraz edilemediği, dolayısıyla bononun davalı lehtar …’ e geçmiş tarihli olarak düzenlenip verildiği iddiasının sübuta ermediği, bu yönüyle birleşen davanın kanıtlanamaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, asıl dava dosyasında ise, davalı olan bononun hamili …’ in 6762 S. TTK’ nın 598-599 md. gözetilerek bonoyu iktisap ederken keşidecinin bir borcu olmadığını bile bile borçlunun zararına kötüniyetle iktisap ettiği kanıtlanamadığından bu davalıya yönelik davanın da sabit olmadığından reddine karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı senedin bedelsizliğini iddia ederek menfi tespit isteminde bulunmuş, iddiasını yazılı belgeyle kanıtlayamadığından davanın reddine karar verilmişse de davacı dilekçesinde yemin deliline de dayandığından mahkeme davacıya yemin delili hatırlatılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı … vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.