YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6070
KARAR NO : 2014/3280
KARAR TARİHİ : 20.02.2014
MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 08/11/2012
NUMARASI : 2010/521-2012/557
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. N. F.. ile davalı asil F.. T..’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukat ve davalı asilin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 13.01.2007 tarihinde (5) yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme akabinde davalının, müvekkili şirketin bayisi sıfatıyla verdiği taahhütname ile yıllık 2.000 ton beyaz ürün satmayı taahhüt ederek eksik satılan beher ton için 100 USD karşılı TL kar kaybı ödemeyi kabul ettiğini, davalının 2007,2008,2009 ve 2010 yıllarında üzerine düşen yükümlülüğünü tam olarak yerine getirmediğini, alım taahhüdünü yerine getirmesi için çekilen ihtarın sonuçsuz kaldığını, kaldı ki taahhütnamenin 1. ve 3. maddelerinde bayilik sözleşmesinin herhangi bir hükmünün kısmen veya tamamen ihlali halinde ilk talep halinde 100.000 USD karşılığı TL’nin cezai şart olarak ödeneceğinin hükme bağlandığını, davalının satış taahhütlerini yerine getirmeyerek müvekkilini zarara uğrattığını, eksik mal alımından kaynaklı zararlarını saklı tuttuklarını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla bayilik sözleşmesi ve satış taahhüdüne istinaden 5.000 TL cezai şart ile 5.000 TL kar mahrumiyetinden kaynaklı zarar toplamı 10.000 TL’nin ihtarname tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, bayilik sözleşmesi imzalanırken kendisine boş taahhütname ve kefaletname imzalatıldığını, 2.000 m3 akaryakıt alımı yapmayı taahhüt etmediğini, davayı kabul etmediğini, davacı ile aralarında Aliağa Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/318 esas sayılı dosyasında görülmekte olan bir dava bulunduğunu, 100.000 USD cezai şartın sonradan doldurulduğunu, davacının edimlerini tam olarak yerine getirmediğini, davacının mal vermemesi nedeniyle istasyonun (8) ay kapalı kaldığını, kendisi tarafından ödenen (6) adet çek yaprağının davacı tarafından iade edilmediğini, davacının gönderdiği ihtarnameye cevap erdiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, davacının 07.06.2011 havale tarihli dilekçesiyle davayı 276.049 TL’si kar mahrumiyeti, 47.547 TL’si cezai şart olmak üzere toplam 323.596 TL olarak ıslah ettiği, davalının taahhütname ile yıllık 2.000 ton beyaz ürün almayı taahhüt ettiği, ancak bu taahhüdünü yerine getirmediği, davacının sözleşmenin 13/a maddesi uyarınca sözleşmeyi feshetmekte ve kar mahrumiyeti talebinde haklı olduğu, davacının dava tarihindeki kazanç kaybının 174.174,90 USD olduğu, davacının cezai şart talebinin yerinde olmadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne, 276.049 TL kar mahrumiyetinin 5.000 TL’lik kısmının dava, 271.049 TL’lik kısmının ise 07.06.2011 ıslah tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Mahkemece hükme esas alınan 06.06.2011 tarihli bilirkişi raporuna karşı davalı tarafından sunulan 24.06.2011 tarihli beyan dilekçesinde davacıdan daha fazla miktarda ürün aldığı, davacının alınan malların tam çıkışını defterlerinde göstermediği gerekçeleriyle itiraz edilerek davalı defterlerinin incelenmesi istenmiştir. Mahkemece de 20.10.2011 tarihli duruşmada davalıya defterlerinini ibraz etmesi için 2 haftalık kesin süre verilmesiyle ibrazı halinde ek rapor alınması şeklinde (4) nolu ara karar oluşturulduğu, davalının da 03.11.2011 tarihinde Aliağa Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla bir kısım defter ve belgeler sunduğu dosya içerinden anlaşılmaktadır. Ne var ki mahkemece anılan ara karar doğrultusunda ek rapor alınmadığı gibi bu ara karardan rücu edildiği yönünde de bir ara karara dosya içeriğinde rastlanılmamıştır.
Bu durumda mahkemece, davalının yukarıda bahsedilen itirazlarının değerlendirilmesi yönünden davalı defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak ve yine işbu davanın 06.08.2010 tarihinde açılması nedeniyle davacının 2010 yılı için eksik alım nedeniyle kar mahrumiyeti talebinde bulunamayacağı da gözetilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının öteki temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.