YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/598
KARAR NO : 2013/5340
KARAR TARİHİ : 27.03.2013
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacılar vekili; taraflar arasında inşaat malzemesi alım satımına ilişkin ticari ilişki bulunduğunu, davalının müvekkili aleyhine başlattığı icra takibine konu çeklerin avans çeki olduğunu, karşılığında mal teslim edilmediğini belirterek takip nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; çekin mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyla verildiği, davacının bunun aksini iddia ederek davalıya verdiği mal siparişi karşılığında avans olarak takip konusu çekleri verdiğini belirttiği, davacının bu iddiasını ispatlaması gerekli ise de davalının davacıyla ticari ilişkisi bulunduğunu kabul ederek, karşılıklı ticari alışveriş kapsamında davacının inşaat malzemesi verme taahhüdü nedeniyle davacıya toplam 400.000 TL’yi aşan çeklerin avans olarak verilip sonrasında bedellerinin ödendiğini, davacının ise malları teslim etmediğini, davacıdan alacaklı olduğunu, dava ve takip konusu çeklerin bu alacağın ödenmesi amacıyla verildiğini savunması karşısında ispat yükünün yer değiştirdiği, davalının gerekçeli inkar niteliğindeki bu savunmasını yazılı delille ispatlaması gerektiği, bu nitelikte bir delil bildirmediği gibi davacıya yemin teklif etmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının takip ve dayanağı çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, takip konusu çeklerin avans çeki olduğunu, karşılığında davalının mal teslim etmediğini iddia etmiş, davalı ise, karşılıklı ticari ilişki kapsamında davacıya sipariş edilen mal karşılığı çek verdiğini, bedellerinin ödendiğini, davacının ise malları teslim etmediğini, davacının takip ve dava konusu çekleri bu borcun ödenmesi için kendisine verdiğini savunmuştur.
Kural olarak çek ödeme vasıtası olup mevcut bir borcun ifası amacıyla verilir. Somut olayda davacı, belirtilen kuralın aksini iddia edip, davalıya kıymetli evrakla avans ödemeleri yaptığını, yapılan ödemeler kadar mal teslim edilmediğini ileri sürmüştür. Davalı yanın alacağının kaynağına ilişkin yaptığı savunması ispat külfetini yer değiştirmez. Bu durumda davacı yan, iddiasını HUMK.nun 290.maddesi uyarınca yazılı delillerle kanıtlamakla yükümlüdür. Mahkemece bu yönler gözetilmeden ispat külfetinin tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.