Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/5922 E. 2013/12111 K. 27.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5922
KARAR NO : 2013/12111
KARAR TARİHİ : 27.06.2013

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de miktar itibariyle bu istemin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmesinden sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, davalının bir önceki sene aynı döneme ait LPG alım oranında %98 düşüş meydana gelmesi ve 2010 Nisan ayında hiç LPG almaması nedeniyle davalının 18.05.2010 tarihli ihtarname ile bayilik sözleşmesine uygun davranmaya davet edildiği halde, davalı bayinin LPG alımını yeterli seviyeye çıkarmadığını, böylece sözleşmenin 24. maddesindeki alım taahhüdünü ihlal etmiş olan davalıya keşide edilen Beyoğlu 27. Noterliği’nin 30.06.2010 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin bildirildiğini ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmenin 27. maddesi gereği 1000 TL. kar mahrumiyeti ile sözleşmenin 28. maddesi gereği 11.000 TL. cezai şartın fesih tarihi 30.06.2010 tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkilinin iş yerinde yaptırmış olduğu tespitte yasaya aykırı bir husus tespit edilemediğini, bunun üzerine davacının fahiş miktarda kar mahrumiyeti ve cezai şart talep ettiği iş bu davayı açtığını, davacının müvekkilinin bayilik sözleşmesindeki diğer tüplü LPG bayilerini kayırarak iskontolar uyguladığını ve müvekkilinin LPG alımlarının düşmesine neden olduğunu, müvekkilinin davacıdan LPG talep ettiği halde gerekçesiz olarak temin edilmediğini, Nisan ayında LPG alımı yapılmadığına dair iddianın doğru olmadığını, bu ayın alımlarına ilişkin faturaların ibraz edileceğini, davacının sözleşmeyi feshetmekte haksız olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı yanın sözleşmedeki edimlerini yerine getirmediği ve sözleşmede belirtilen kadar alımlarda bulunmadığı, bu durumda davacının sözleşmeyi feshetmekte haklı bulunduğu, yapılan inceleme sonucunda 222.826 TL lik cezai şart hesaplanmış ise de davacı talebinin 10.000 TL olduğu gözetilerek 10.000 TL cezai şart ve ayrıca 1.000 TL de kar kaybının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 1.000 TL kar mahrumiyeti ve 10.000 TL cezai şart olmak üzere toplam 11.000 TL nin fesih tarihi 30/06/2010 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, davalı-bayinin bayilik sözleşmesinde öngörülen miktarın altında eksik alımı nedeniyle sözleşmenin haksız feshine yol açmış olduğu iddiasıyla cezai şart ve yoksun kalınan kar mahrumiyeti istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümü için mahkemece alınan 13.08.2012 tarihli bilirkişi heyet raporunda sonuç olarak; “…davacı yanın dava konusu sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği iddiasının, davalıya diğer bayilerden farklı fiyat uygulayarak onun rekabet imkanını kaldırmış olması nedeniyle yerinde olmadığı, mahkemenin davacı yanın kar mahrumiyeti ve cezai şart talebinde bulunmasının mümkün olduğu kanaatine varması halinde yapılan hesaplamalara göre davalıdan 6.889,58 TL. Kar mahrumiyeti ve 222.826,000 TL.’lik cezai şart talebinin mümkün olduğu, ancak kar mahrumiyeti için şimdilik 1000 TL. ve cezai şart için de şimdilik 10.000 TL.lik talepler nedeniyle davacının talebiyle bağlı olduğu, davalıdan talebi mümkün 222.826,00 TL.’lik cezai şartın, adı geçenin küçük ölçekli bir işletme olması nedeniyle çok yüksek bir tutar olup, ticari hayatının mahvına neden olabilecek boyutta olduğundan 10.000 TL. üzerindeki talebin fahiş olduğu”..belirtilmiştir. Anılan bilirkişi heyet raporunun 4. ve 5. sayfalarında yapılan değerlendirme sonucunda davacının davalı bayiye farklı fiyat uygulamış olması nedeniyle davacı tarafça sözleşmenin feshinin haksız olduğu ve yine sonuç kısmında bu görüşün tekrar edildiği, bununla birlikte cezai şart alacağı ve kar mahrumiyeti hususunda takdiri mahkemeye bırakılarak hesaplama yapılıp davacının davalıdan 6.889,58 TL. kar mahrumiyeti ve 222.826,000 TL.’lik cezai şart talebinin mümkün olduğu, ancak kar mahrumiyeti için şimdilik 1000 TL. ve cezai şart için de şimdilik 10.000 TL’lik talepler nedeniyle davacının talebiyle bağlı olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece bilirkişi heyetinin feshin haksız olduğuna ilişkin görüşüne katılınmayarak taleple bağlı kalınarak yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ancak davacı yan iş bu davasında fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1000 TL. kar mahrumiyeti, 10.000 TL. cezai şart talep etmiştir. Bu durumda mahkemece davacı yanın kar mahrumiyeti ve cezai şart talep edip edemeyeceği üzerinde yeterince durulmalı, bir başka anlatımla, davacının sözleşmeyi feshetmekte haklı olup olmadığı karar yerinde tartışılmalı, gerekçeleri gösterilmeli, davacının fesihte haklı olduğu sonucuna varıldığı takdirde de kar mahrumiyeti ve cezai şartın miktarı bakımından gerekli görüldüğünde davalının ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılıp yeni bir bilirkişi raporu alınarak belirlenecek cezai şartın toplamının davalının mahvına sebep olup olmayacağı üzerinde durulmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.