Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/5851 E. 2014/3577 K. 24.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5851
KARAR NO : 2014/3577
KARAR TARİHİ : 24.02.2014

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince duruşmalı ve davalı vekilince de duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılardan asil … ve vek. Av. … ile davalı asil … ve vek. Av. …’ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan asiller ve avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacılar vekili, davalı tarafından müvekkili …’ye verilecek borç para karşılığında diğer davacıların ciroları bulanan teminat amaçlı 400.000,00 TL bedelli olarak düzenlenip verilen çeke yönelik yapılan ödemeler ile çekin bedelsiz kaldığını ancak davalı tarafından … 4. İcra Müdürlüğü’nün 2009/5761 Esas sayılı icra takibine konu edildiğini belirterek takibe konu çek nedeniyle müvekkillerinin borçlu olmadığının tespiti ile %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin verdiği borç karşılığında dava konusu 400.000,00 TL bedelli çeki teslim aldığını ve çekin meşru hamili olduğunu, davacıların iddialarını ispat etmeleri gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacılar adına … adlı çalışanı tarafından banka havalesi ile davalı adına 28.000,00 TL’lik ödeme yapıldığı, kalan miktar üzerinden davalıya bir ödeme yapıldığının usulüne uygun delillerle kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 400.000,00 TL’lik çek karışılığında davacıların 28.000 TL üzerinden borçlu olmadıklarına, 372,000,00 TL’lik kısım üzerinden menfi tespit davasının reddine, kendisine 27.05.2008 tarihinde yapılan 28.000,00 TL’lik ödemeye rağmen davalının bu tutar üzerinden de yaptığı takip haksız ve kötüniyetli bulunduğu İİK 72/5 maddesi uyarınca tazminata karar verilmiş hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1) Davalı vekilinin, davacılar vekilinin temyiz dilekçesine karşı düzenlediği temyize cevap dilekçesinde hükme ilişkin temyiz itirazlarını ileri sürmüşse de sözkonusu dilekçenin HUMK’nun 433. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre içinde verilmediği anlaşıldığından davalı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddi gerekmiştir.
2) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.100.- TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine peşin harçların istek halinde iadesine, 24.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.