Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/5842 E. 2013/10408 K. 05.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5842
KARAR NO : 2013/10408
KARAR TARİHİ : 05.06.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. … ile davalılardan … vek. Av. … gelmiş, diğer davalı tarafından kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacı vekili, icra takibine konu senedin 2002 yılında Iğdır Devlet Hastanesinin yapım işinin beton alımında teminat olarak kullanılmak üzere takip alacaklısı olan müvekkilinin kardeşi …’a boş olarak imzalanıp verildiğini, ancak adı geçen davalının bu senedi teminat olarak kullanmadığını ve senedi iade etmediğini, müvekkili ile kardeşi arasında imzalanan 01.08.2003 tarihli protokolün 6. maddesi uyarınca “sözleşme tarafları arasında verilmiş her türlü senet, çek geçersiz olup, ciro edilmiş ise ciro edenin kişisel sorumluluğu olup borç şirketin değil ciro edenin sayılacaktır” hükmünün yer aldığını, davalı … tarafından iş bu protokol imzalandıktan sonra 20.08.2003 düzenleme tarihli ve 05.01.2006 vadeli takip konusu 1.500.000,00 TL. Senedin düzenlenerek davalının eşi …’a ciro edildiğini, senette ihtilaf halinde Bakırköy mahkemeleri yetkili kılınmış ise de davalıların 2008 yılında ikametgahlarını İstanbul’a taşıdıklarını, bu durumun senedin davalılar tarafından 2008 yılında doldurularak tamamlandığını gösterdiğini, müvekkili ile davalı kardeşi arasında senet düzenlenmesini gerektirir bir ticari ilişki bulunmadığını ileri sürerek müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine, senedin ve senede dayalı olarak başlatılan icra takibinin iptaline, %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davanın Bakırköy Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden bahisle iş bölümü itirazında bulunmuş, takip konusu alacağın kambiyo vasfını haiz senede dayandığını, davacının senede karşı her türlü iddiasını usulüne uygun yazılı delillerle ispat etmesi gerektiğini, davacının dava dilekçesine konu protokolün senetle bir ilgisinin bulunmadığını, zira dava konusu senedin protokolden sonra düzenlendiğini ve müvekkilinin bu protokole taraf olmadığını, müvekkilinin takip konusu senette iyi niyetli hamil olduğunu ve bedelsizlik iddiasının müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini iddia ederek davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı …, dava konusu senet davacı kardeşinin kendisine olan borcundan ötürü protokol harici olarak ödenmesi gereken alacağına ilişkin olduğunu, davacının halen %80 ortağı ve müdürü olduğu Sido inşaatın mali ve ekonomik durumu nedeniyle davacıya elden ve bankadan nakit verdiğini, karşılığında da bu senedin verildiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre; dava ve takip konusu senet üzerindeki tanzim tarihinin taraflar arasında yapılan 01.08.2003 tarihindeki protokolden sonraya ait olup senedin tanzim tarihinin 20.08.2003 tarihli olduğu, protokolün imzalanmasından sonraki bir tarihe tekabül ettiği ve protokol kapsamında kalmadığı, senedin sonradan taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunun yazılı belge ile ispatlanamaması, davacının iddiasını doğrulayacak başka bir yazılı belge sunamaması ve yemin deliline de dayanmadıklarını beyan etmesi karşısında, TTK 592. vd. maddeleri de nazara alınarak tamamen doldurulmamış poliçenin tedavüle çıkartılırken anlaşmalara aykırı şekilde doldurulduğu iddiasının hamile karşı ileri sürülemeyeceği, dosyada toplanan delillere göre davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı … yararına takdir edilen 990,00 TL. Duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı …’a verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 05.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.