Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/5769 E. 2013/10981 K. 12.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5769
KARAR NO : 2013/10981
KARAR TARİHİ : 12.06.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, taraflar arasında akdolunan Otogaz LPG Bayii Sözleşmesi’nin yanı sıra davalı bayinin bu sözleşmenin eki olarak satış taahhütnamesini imzaladığını, ancak taahhütnameye uygun biçimde LPG alımını gerçekleştirmeyen davalının sözleşmenin 12.5 maddesine aykırı biçimde akdi feshetmesi sonucunda sözleşmenin ilgili maddesi ve taahhütnamenin 2. maddesi uyarınca 125.000,00 TL tazminat ödemekle yükümlü hale geldiğini ihtarname tebliğine rağmen belirtilen tutarı da ödemediğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 12.500,00 TL’nin temerrüt tarihi 07.06.2011’den itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkiliyle dava dışı … A.Ş. (eski ünvanı … Petrolcülük A.Ş.) arasında aynı istasyon üzerinde akaryakıt bayilik sözleşmesi akdedildiğini ve … A.Ş. lehine intifa hakkı tesis edildiğini, bu sözleşme uyarınca ilgili istasyonda satılacak LPG’nin … A.Ş. veya onun göstereceği dağıtım şirketinden temin edileceğine dair hüküm bulunduğu gibi … A.Ş. ile davacı arasında akdolunan sözleşmenin 14.3 maddesi uyarınca müvekkilinin davacıyla imzaladığı otogaz alım sözleşmesinin akıbetinin de dava ve dava dışı … A.Ş. arasındaki sözleşmenin varlığına bağlı olduğunu, bu kapsamda dava dışı … A.Ş.’nin davacıyla arasındaki sözleşmeyi feshettiğini müvekkiline bildirmesi üzerine müvekkilinin de haklı nedenle davacıyla olan akdi ilişkiyi sonlandırdığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacı tarafa yüklenecek herhangi bir kusur bulunmaksızın, taraflar arasında imzalanan Otogaz LPG Bayi Sözleşmesinin 12.5. maddesine ve yine bu sözleşmenin eki niteliğinde bulunan taahhütnamenin 2. maddesine aykırı biçimde davacı yanca sözleşmenin feshedildiğinin kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, fazlaya dair haklar saklı tutularak 12.500,00 TL’nin temerrüdün gerçekleştiği 07.06.2011 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davalı şirketin akaryakıt bayilik sözleşmesi imzaladığı … A.Ş. (eski ünvanı … Petrolcülük A.Ş.) ile davalı … Petrolleri A.Ş. arasında akdolunan 02.08.2001 tarihli sözleşme uyarınca … A.Ş.’nin akaryakıt istasyonlarında bu sözleşme yürürlükte olduğu müddetçe başka bir Lpg (Otogaz) dağıtım firmasına ait bayilik tesis edilemeyeceği kararlaştırılmıştır.
Aynı sözleşmenin 14.3. maddesinde ise “… ile … istasyonlarındaki bayiler arasındaki sözleşmelerin iş bu sözleşme ile uygun olarak 5 yıllık yapılacağını taraflar kabul etmişlerdir. İş bu sözleşmenin imza tarihinden daha sonraki bir tarihte bayilik sözleşmesi akdedildiği takdirde bu sözleşmeler de 5 yıllık yapılabilecektir. Bu durumda o istasyon bayiliği bakımından … ile … arasındaki iş bu anlaşma hükümleri bayi ile akdedilen 5 yıllık sürenin hitamına kadar devam edecektir. Ancak m.14.2. ve m.15’deki nedenlerle iş bu sözleşmenin fesih edilmesi halinde ilgili tüm bayilik mukaveleleri de kendiliğinden münfesih olacaktır.” denilmektedir.
Dava dışı … A.Ş.’nin davalı ile akdettiği bu sözleşmeyi 31.12.2008 tarihinde keşide ettiği ihtarnameyle feshettiği ve bu ihtarnamede sözleşmenin 14.3. maddesinin son cümlesinde belirtilen biçimde davalının … bayileriyle imzaladığı tüm bayilik sözleşmelerinin de bu haklı feshi nedeniyle münfesih olduğunu bildirdiği dosyaya sunulan ihtarname içeriğinden anlaşılmaktadır.
Bu durum karşısında somut olay bakımından davalının davacıyla imzaladığı sözleşmeyi feshetmekte haklı olup olmadığının tespiti için mahkemece dava dışı … ve davalı arasında akdolunan sözleşmenin 14.3. maddesi üzerinde durularak bütün deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.