Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/5008 E. 2013/12569 K. 09.07.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5008
KARAR NO : 2013/12569
KARAR TARİHİ : 09.07.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki karşılıklı alacak-itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından Hava Kuvvetleri Komutanlığına ait Jet üstlerinde kullanılmak üzere 16 adet pist süpürme aracının hidrolik motorları ve hidromotorlarının davalı şirketten temin edilip, şanzımanlarının davalı şirkete yaptırıldığını, ancak davalı şirket tarafından yapılan hidrolik motorlarda arızalar meydana geldiğini, yaptırılan inceleme neticesinde motorların ayıplı olduğunun öğrenildiğini, durumun davalıya bildirildiğini, bir sonuç alınamaması üzerine ayıplı ve arızalı ürünlerin davalı şirket nam ve hesabına müvekkili tarafından alınmak ve yaptırılmak zorunda kalındığını, ayrıca davalı şirket tarafından karşılanması gereken personel, yol, yemek, konaklama ve diğer masrafların davacı şirketçe yapıldığını, talebe rağmen davalının ödeme yapmadığını iddia ederek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalı nam ve hesabına yapılan harcamalara karşılık şimdilik 9.000 TL ile masraflar karşılığı şimdilik 1.000 TL’nin temerrüt tarihlerinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, malların 30.09.2008 tarihinde davacıya teslim edilmesine rağmen ilk ihtarın 24.08.2009 tarihinde müvekkili şirkete gönderildiğini, 6 aylık zamanaşımı süresinin dolduğunu, taraflar arasında sadece alım satım sözleşmesi yapıldığını, bunun dışında bakım, onarımı garanti sözleşmesi bulunmadığını, davacının orjinal olmadığı için çalışmadığını ileri sürdüğü tüm hidromotorları yine davacının gösterdiği yerden satın alarak davacıya teslim edildiğini, müvekkilinin davacıdan 30.230,00 TL alacaklı olduğunu, tahsil için icra takibine başlandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davacı vekili 20.09.2012 tarihli dilekçesinde ayıp ve arızaların giderilmesi için müvekkili tarafından yapılan harcama bedelleri karşılığı olarak talep ettikleri alacak kalemini 48.735,69 TL artırarak 57.735,69 TL olarak ıslah ettiklerini bildirmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, faturaya dayalı alacaklarını tahsil için giriştikleri icra takibine davalı tarafın haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davalı tarafından davacıya satılan ürünlerin gizli ayıplı olup, kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı, davacının satın aldığı hidromotorları kendi imal ettiği araçlara monte ettirmek için yaptığı harcamaları davalıdan talep edemeyeceği, davacının gizli ayıbın ortaya çıkması üzerine davalıya durumu ihbar ettiği ancak davalının gizli ayıplı şanzımanları kesinlikle değiştirilmeyeceği yönündeki cevabı ihtarı sonucu davacı tarafından ikame alımı yapıldığı, bu alımdaki bedellerin makul olduğu, davacıya satılan gizli ayıplı şanzıman bedelinin davalıya ödenmemesi halinde şanzımanın bedelini ödemeyen davacının bu mallar için ikame alım yapma hakkı olamayacağı ve ayrıca fon göbeği işlenmesi imalatının ise ayıplı imalat kapsamında bulunmadığından kesilen faturalardaki buna ilişkin bedelin talep edilebileceği, bu nedenle birleşen davadaki 13.213,00 TL talebin yerinde olduğu, sözkonusu alacak faturaya dayalı, likit nitelikte bulunduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı ve davalının aşağıdaki bentlerin dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2)Birleşen dava da davalı karşı davacı ayıplı mallarla ilgili olarak ayıbın giderilmesi için verilen malzemelerin bedelini talep etmiş olup, mahkemece bu talep yerinde görülmüştür. Oysa davalı-karşı davacı tarafından verilen mallarda imalat hatası bulunduğu tespit edildiğine göre ayıbın giderilmesi için yapılan masraflar yönünden davalı lehine hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
3)Davalı (birleşen dosya davacısı) vekilinin temyizine gelince; dava konusu şanzımanların bedelinin davalıdan tahsiline karar verildiğine göre 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 81. maddesi uyarınca arızalı şanzımanların davalıya iadesine karar verilmesi gerekirken, bu yönden olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ve davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile, (2) nolu bentte açıklanan nedenle hükmün davacı, (3) nolu bentte açıklanan nedenle davalı yararına hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.