Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/49 E. 2013/3484 K. 25.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/49
KARAR NO : 2013/3484
KARAR TARİHİ : 25.02.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili; müvekkili hakkında davalı tarafından Demirci İcra Müdürlüğü’nün 2009/979 esas sayılı takip dosyasında kambiyo senetlerine özgü takip yoluyla icra takibi yapıldığını, takibe konu bononun hükümsüz olduğunu, müvekkili ile bonoda borçlu gözüken …’ın eşi olan davalı … ve yine bonoda kefil olarak gözüken …’nın birlikte … Petrol Ürünleri Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ni kurduklarını, sözkonusu şirket için dava dışı İş Bankası’ndan kullanılan 55424 nolu kredinin teminatı olarak takibe konu bononun İş Bankasına verildiğini, kredi tarihi ile bononun tanzim tarihinin aynı olduğunu ve tanzim tarihinde şirket yetkilisinin … olduğunu, müvekkilin şirketteki hissesini 2008 yılı Ekim ayında devrettiğini, İş Bankası’ndan alınan kredi ödendikten sonra …’ın talebi üzerine müvekkilin haberi olmadan takip konusu bononun teslim edildiğini, bonoda asıl alacaklı olmak isteyenin … olduğunu, icra takibine ”bononun teminat bonosu olduğu ve kambiyo takibi yapılamayacağı konusunda İİK’nun 170. madddesi uyarınca takibin iptali davası açıldığını, mahkemenin müvekkil lehine karar verdiğini, ancak 12. Hukuk Dairesi’nin bozma kararı üzerine yargılamanın devam ettiğini, davalı hakkında bedelsiz bonoyu icraya vermekten suç duyurusunda bulunulduğunu belirterek, müvekkilin takip konusu bono uyarınca borçlu olmadığının tespiti ile %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; takip konusu senedin teminat olarak verildiğine dair hiçbir delil bulunmadığını, Demirci İcra Hukuk Mahkemesi’nin de bu iddiaları değerlendirerek davanın reddine karar verdiğini, senedin müvekkilin alacağı nedeniyle verildiğini, banka ile ilgisi olmadığını belirterek davanın reddine ve %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; dava ve takibe konu “keşidecisi … ve …, aval vereni …, lehdarı … Petrol Ürünleri Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti, keşide tarihi 28/06/2006, ödeme tarihi 20/01/2008 olan 230.000 TL bedelli” bononun, lehdar … Petrol Ürünleri Ltd. Şti. tarafından Demirci İş Bankası Şubesi’nden kullanılan 55424 no’lu kredinin teminatı olarak şirket temsilcisi … tarafından cirolanarak, beyaz ciro ile Bankaya verildiği, bu bononun doğrudan teminat senedi olarak düzenlendiğine dair kesin delil bulunmadığı, bankanın cevabi yazısından anlaşıldığı üzere, kredinin ödenmesini müteakip söz konusu bononun davalının eşi olan keşideci …
‘a teslim edildiği, kredinin teminatı olarak … Petrol Ürünleri Ltd. Şti. tarafından bankaya verilen bononun, borcun bitiminde senet lehdarı olan şirkete teslim edilmesi gerekirken, keşidecilerden birisi olan …’a teslim edilmesinin hukuka uygun olmadığı, bankanın hata ile senedi keşidecilerden birisine teslim etmesinin, TTK’nın 598. maddesinde düzenlenen “poliçenin her hangi bir surette hamilin elinden çıkmış olması” hali olarak değerlendirilmesi gerektiği, bono arkasında sadece beyaz ciro bulunması nedeniyle senet metnine göre yetkili hamil olarak görünen davalının, ancak iyiniyetli olması halinde yetkili hamil olarak kabul edilebileceği, davalı-alacaklının bono keşidecilerinden …’ın eşi olması ve kredinin ödenmesini müteakip teminat olarak verilen bononun banka tarafından hataen …’a teslim edilmesi göz önüne alındığında, davalının bonoyu kötüniyetle iktisap ettiğinin sabit olduğu ve TTK’nın 598. maddesi gereğince davalı alacaklının dava ve takibe konu bononun yetkili hamili olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve keşideci eşi … tarafından ele geçirilen bono nedeniyle alacaklı olmadığını bildiği halde takip yapan davalı alacaklının kötüniyetli olması nedeniyle, %40 tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davalı …’ın keşidecilerden …’ın eşi olduğu, senedin teminat amacıyla verildiğini bilebilecek konumda olduğunun anlaşılmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 25.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.