Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/4879 E. 2014/2217 K. 30.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4879
KARAR NO : 2014/2217
KARAR TARİHİ : 30.01.2014

MAHKEMESİ : İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 20/12/2012
NUMARASI : 2011/286-2012/382

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı ve davacı vekilince de duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. A. Ç. B. ile davalı vek. Av. İ.. K..’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-

Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında akdedilen 01/01/2007 tarihli bayilik sözleşmesini davalının haksız olarak 13/07/2007 tarihinde feshettiğini belirterek sözleşmeyle kararlaştırılmış 93.000 ABD doları karşılığı 141.034,00 TL cezai şartın (sözleşmenin feshi tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre hesaplanan faiziyle birlikte fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankasında ilan edilmiş döviz satış kuru üzerinden hesaplanarak bulunacak TL karşılığının) ve müvekkilinin uğradığı kazanç kaybının fazlaya ilişkin alacak hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL’sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili tarafından sözleşmenin haksız olarak feshedilmediğini, sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle davacının kazanç kaybının bulunmadığını, ayrıca sözleşmenin 10. maddesindeki cezai şartın müvekkili lehine kararlaştırıldığını ve bu madde gereğince davacı tarafın cezai şart talep edemeyeceğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 10. maddesinde kararlaştırılan cezai şartın tek taraflı olarak davalı lehine düzenlendiği, bu maddeye istinaden davacının cezai şart talep edemeyeceği, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğinin İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/659 E. sayılı dosyası ile kesinleştiği, davacının haksız fesih nedeniyle zararının 29.696,60 TL olduğunun bilirkişi raporları ile tespit edildiği, davacının 10.000,00 TL kazanç kaybı talebinde bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının cezai şart talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, keşideci davacı tarafından muhatap davalıya keşide edilen Germencik Noterliği’nin 18/07/2007 tarih 2818 yevmiye nolu ihtarnamesinde “….şirketiniz fesihte kararlı olduğu ve siparişlerimizi karşılamamak suretiyle çalışmalarımızı engellediği taktirde kurulu düzeni bir başkası ile hiçbir kaybı olmaksızın sürdürme imkanına sahiptir” ifadelerinin yer aldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davacının bu beyanları üzerinde durulup, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine, peşin harçların istek halinde iadesine, 30.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.