Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/4636 E. 2013/10952 K. 12.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4636
KARAR NO : 2013/10952
KARAR TARİHİ : 12.06.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, davalıya ihraç kayıtlı olarak satılan ve teslim edilen faturaya dayalı mobilya bedeli ödenmediği için girişilen icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili öncelikle yetki itirazında bulunmuş, esas yönden de davacıdan ihraç kaydıyla alınan mobilyaların ambalajlarıyla birlikte Rusya’ya ihraç edildiğini, buradaki alıcı firmanın ambalajlarından mobilyayı çıkarınca ayıplı olduğunu tespit ettiğini ve bu durumu müvekkiline bildirdiğini, müvekkilince bu halin davacıya bildirildiğini, takibin haksız olduğunu belirterek davanın reddi ile haksız icra tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen 15.12.2011 tarihli ek bilirkişi kurulu raporuna göre davanın kısmen kabulüne, icra takibine yönelik itirazın kısmen iptali ile 9.927,92 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranını geçmemek üzere avans faizi uygulanmak sureti ile takibin devamına, fazlaya yönelik istemin ve icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı yanın davalıya dava konusu malları sattığı, davalının da bu malları Rusya’daki … Ltd. Şti.’ne satıp teslim ettiği hususları dosya içeriği ile sabittir. Keza, davalının malları sattığı dava dışı … Ltd. Şti. malların ayıplı olduğunu davalıya 05.05.2010 tarihli yazısı ile bildirmiştir.
Bu durumda malın ayıplı olduğundan davalı 05.05.2010 tarihinde haberdar olmuştur. Davalının haberdar olduğu bu tarihten itibaren TTK 25. maddesinde belirtilen sürede ayıp ihbarında bulunması gerekirdi. Oysa davalı yanın anılan yasa hükmü gereğince bir ihbarda bulunduğuna dair dosya içeriğinde herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Davalı taraf işbu dava açıldıktan sonra bir başka ifade ile süresinden sonra ayıp ihbarında bulunmuştur.
Mahkemece açıklanan bu yönler üzerinde durularak bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.