Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/4297 E. 2014/1799 K. 23.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4297
KARAR NO : 2014/1799
KARAR TARİHİ : 23.01.2014

MAHKEMESİ : Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 06/11/2012
NUMARASI : 2011/183-2012/418

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vek. Av. F.. Ö.. gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-
Dava, ticari satıştan kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı vekili, icra dairesinin yetkisiz olduğunu, iade edilen mallar nedeniyle müvekkilinin borçlu değil, bilakis alacaklı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, taraflar arasında satış ilişkisi olduğunun davalı tarafça kabul edilmesi nedeniyle alacaklının kendi yerleşim yerinde icra takibi yapabileceği, bu nedenle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın yerinde olmadığı, uyuşmazlığın davalının davacıya vermiş olduğu 4 adet çekten kaynaklandığı, 18.09.2009 tarihli 20.000 TL’lik çekin banka aracılığıyla ödendiği, diğer çeklerin karşılıksız çıktığı, davalının elden ödeme savunmasını ispatlayamadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Yargılama sırasında alınan ilk rapor ile ikinci kök ve ek raporlar arasında çelişki bulunmakta olup, davalı vekili tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporuna gerekçeleri de belirtilerek itirazda bulunulmuştur. Öte yandan çeklerin davacı tarafından davalıya iade edilmesi, söz konusu çeklere dayalı borcun ödenmiş olduğuna karine teşkil eder. Karinenin aksini ispat yükü çekleri bedelsiz iade ettiğini ileri süren tarafa aittir.
Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar gözetilip, davalı vekilinin bilirkişi raporuna yönelik itirazları da dikkate alınarak konusunda uzman üç kişilik bilirkişi kurulundan rapor alınmak ve tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz ve denetime elverişli olmayan ikinci bilirkişi kök ve ek raporuna göre yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1100 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.