Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/3658 E. 2013/19939 K. 17.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3658
KARAR NO : 2013/19939
KARAR TARİHİ : 17.12.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. … ile davalı vek. Av. …’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Dava, davalı tarafından takibe konu edilen bonolarda ciro silsilesi kopmuş olduğundan davalının yetkili hamil kabul edilemeyeceği ve bu nedenle önceki ciranta olan davacının sorumlu olmadığı iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre; dava konusu bonolarda lehdar olan davalının ilk ciranta olarak yer almaması sebebiyle ciro silsilesinin kopmuş olduğu, ancak dava konusu bonoların taraflar arasında imzalanan 05.03.2010 tarihli protokol kapsamında verildiği ve davacının protokol gereğince kefil olarak borçlu bulunduğundan davacının sadece ciro silsilesinin kopuk olması nedeniyle davaya konu esas takibe konu borçtan sorumlu tutulmamasının kabul edilebilir olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
… 14. İcra Müdürlüğü’nün 2011/10545 sayılı dosyası ile yapılan takibe dayanak bonoların tamamında keşidecisinin davadışı … Ürün. San. ve Tic. Ltd. Şti, lehdarının davalı … olup, senetlerin arkasında lehdar davalı …’ın cirosu olmaksızın dava dışı … tarafından davacı …’a davacı tarafından da senette lehdar gözüken ancak cirosu bulunmayan davalıya ciro edilip, lehdar davalı …’ın bonoda hamil olarak gözüktüğü ve hamil davalının bu bonoları takibe koyduğu, bu takip sonucunda davacı tarafından takibe konu bonolar nedeniyle borçlu olmadığına ve takibin iptaline ilişkin olarak işbu menfi tespit davasının açıldığı dosya içeriği ile sabittir.
Mahkemece, her ne kadar davalı ile dava dışı … Ürünl. San. Tic. Ltd. Şti arasında ve davacının kefil olarak imzaladığı protokol esas alınarak karar verilmiş ise de, söz konusu protokole dayalı yapılan bir takip olmadığı gibi bu protokole dayalı açılan bir dava da yoktur. Ayrıca hükme esas alınan bu protokolde takip konusu senetlere ilişkin bir kayıt da bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca mahkemece, takip konusu kambiyo senetlerinde lehdar davalı …’ın ciro imzasının bulunmadığı, ayrıca davalı …’ın üzerinde alacaklı ve borçluluk sıfatlarının birleştiği gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 990 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine peşin harcın istek halinde iadesine, 17.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.