Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/3592 E. 2013/19284 K. 04.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3592
KARAR NO : 2013/19284
KARAR TARİHİ : 04.12.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. … ve davalı vek. Av. …’nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacı vekili, taraflar arasında 03.10.2007 başlangıç tarihli LPG Otogaz Bayilik Sözleşmesinin 03.10.2012 tarihine kadar geçerli olmak üzere imzalandığını, davalının müvekkilinden her ay 30 ton LPG almayı taahhüt ettiğini, davalının bakiye cari hesap borcunu gününde ödemediği gibi taahhüdüne uygun alım yapmadığını ve bayilik sözleşmesini süresinden önce sona erdiğini alacağın tahsili için girişilen icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin 19.995,63 TL üzerinden devamına, %40 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı temsilcisi 4 yıl süre ile üzerlerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini imzalanan 01.06.2011 tarihli ek protokole davacı uymadığı için 29.07.2011 tarihli ihtar ile sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini, davacının 29.676,20 TL üzerinden takip yapıp bu davayı 19.995,63 TL üzerinden açtığını, borcun bulunmadığını, davacının bayilik sözleşmesi devam ederken 28.07.2011’de 20.000 TL’lik teminat mektubunu paraya çevirdiğini, bu tarihten bir gün sonra (29.07.2011’de) davacıya 9.680,00 TL havale yapıldığını, teminat mektubunun paraya çevrilmesi yolu ile alacak tahsil edilmesine rağmen bu davanın haksız ve kötüniyetli olarak açıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, davacının davalıdan 19.995,63 TL alacağının bulunduğu, uyuşmazlığın davacının tahsil ettiği teminat mektubunun cari hesaptan düşülmesi gerekip gerekmediği noktasında toplandığı, nakde dönüşen teminat mektubunun davanın konusu olmayan cezai şart alacağına mahsup edildiği, Borçlar Kanunundaki düzenlemelere göre mahsubun yasal zemininin bulunduğu, bu hali ile cari hesap alacağının hala devam ettiği gerekçeleri ile davanın kabulüne itirazın iptali ile takibin 19.995,63 TL üzerinden takipten itibaren yıllık %48 akdi faiz uygulanmak suretiyle devamına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı bayinin cari hesap borcunun tahsili için girişilen icra takibine itirazın haksız olduğunu bildirerek itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı yan ise, keşide etmiş olduğu ihtarlarında ve yargılama sırasında savunmalarında davacıya hiçbir borcu bulunmadığını, davacının alacağını 28.07.2011 tarihinde nakde çevrilen 20.000 TL bedelli teminat mektubu ile tahsil ettiğini belirtmiştir.
Davacı yan ise, teminat mektubunun nakde çevrildiğini kabul edip, bu bedelin cezai şart alacağından mahsup edildiğini bildirmiştir. Davalının cevabi ihtarında ve savunmalarında davacı yanın cezai şart alacağı bulunmadığı, böyle bir talep hakkı olmadığını ileri sürmesi karşısında ihtilaflı bir cezai şart alacağı için teminat mektubunun nakde çevrilerek cezai şart alacağına mahsubu doğru değildir. Yapılması gereken iş, takibe konu cari hesap alacağından bu teminat mektubunun mahsup edilmesidir.
Davacı yan, cezai şart alacağı oluştuğunu iddia ederken davalı yan bunun aksini savunmaktadır. Bu durum ihtilaflı olup yargılamayı gerektirmektedir. Tarafların bu yöne ilişkin dava açma hakkı her zaman mevcuttur.
Mahkemece, bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 990.00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.