Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/3316 E. 2013/19621 K. 10.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3316
KARAR NO : 2013/19621
KARAR TARİHİ : 10.12.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. … ile davalı vek. Av. …’un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacı vekili, … Tekstil Ürünleri A.Ş.’nin yönetim kurulu üyesi ve ortağı olan müvekkilinin, şirketin diğer ortağı dava dışı …’nın şahsi borcundan dolayı şirketin menkul mallarının haczini önlemek amacıyla ve cebri icra tehdidi altında düzenlemiş olduğu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının özgür iradesiyle bonoyu düzenlediğini, icra baskısı altında yapılan bir işlem bulunmadığını, malların muhafaza altına alınmadığını, ikrahın koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, uyuşmazlığın bononun haciz baskısı altında düzenlenip düzenlenmediği noktasında toplandığı, İİK’nun 121 ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 145. maddesine göre şirket ortaklarının şahsi alacağından dolayı ancak kar payının ve şirketinin tasfiyesi halinde tasfiye payının haczedilebileceği, buna paralel hükümlerin TTK’nun 267, 522 ve 523. maddelerinde bulunduğu, buna rağmen şirket ortağının şahsi borcundan dolayı ortağı olduğu ve davacının hissedarı bulunduğu … Tekstil A.Ş.’nin mallarının haksız şekilde ve belirtilen yasa hükümleri hiçe sayılarak haczedildiği, bu haksız haciz sırasında şirketin diğer ortağı olan davacının mal kaldırılmaması için dava konusu senedi düzenleyerek haczedilen menkul malların muhafaza altına alınmasına engel olduğu, bu durumda bononun haciz baskısı altında düzenlendiğinin kabulü gerektiği, davacının davalıya herhangi bir hukuki ilişkiden doğan borcunun da bulunmadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 990,00 TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 10.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.