Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/2912 E. 2013/5350 K. 27.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2912
KARAR NO : 2013/5350
KARAR TARİHİ : 27.03.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki karşılıklı menfi tespit – alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı her iki davanın da reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili; müvekkilinin davalının yaptığı ihaleye katılıp teklif sunduğunu, davalının sözleşmeye davet ve ihtar içeren yazısının son başvuru tarihinden 8 gün sonra gönderildiğini, davacının kusurunun bulunmadığını, sözleşme süresinin uzatılması talebine olumsuz yanıt verildiğini, 22.000 TL teminat mektubu bedelinin teminat mektubunun paraya çevrilmesini engellemek amacıyla ödendiğini, davalının 49.351,07 TL cezai şart ve fesih damga vergisi talep ettiğini, ihalenin haksız feshedildiğini belirterek 22.000 TL’nin istirdatına davalının talep ettiği 49.351.07 TL yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının sözleşmeye davet yazısında belirtilen sürede davalı idareye başvurmadığını bildirerek davanın reddini istemiş müvekkilinin ticari şartname uyarınca davacı şirketten 41.916,07 TL alacaklı olduğunu belirterek bu miktarın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece kural olarak devlet ihalesinde sözleşmenin yapılması aşamasına kadar ortaya çıkan çekişmelerin giderilmesinde çözüm yerinin idari yargı, sözleşmenin yapılmasından sonra doğan uyuşmazlıkların çözüm yerinin adli yargı olduğu, davalının özel hukuk tüzel kişisi sayılamayacağı, görevli mahkemenin idare mahkemesi olduğu gerekçesiyle asıl ve karşılık davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davalı … 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi iktisadi devlet teşekkülüdür. Anılan kararnamenin 4/2 maddesi uyarınca davalı, bu kanun hükmünde kararname ile saklı tutulan hususlar dışında özel hukuk hükümlerine tabi olup bu kapsamda dava konusu uyuşmazlığın çözüm yerinin adli yargı olduğu gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde asıl ve karşı davanın reddinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın taraflar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.