Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/2498 E. 2013/9320 K. 21.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2498
KARAR NO : 2013/9320
KARAR TARİHİ : 21.05.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki birleşen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmasız, davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Asıl dosyada davacı vekili, davalı … ile 14.02.2007 tarihli Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, 5 yıl süreli ve 19 litrelik polikarbon damacanalarda satılan … Su … Doğal Kaynak suyunun satılması konusunda anlaşıldığını, diğer davalının sözleşme md. 13 kapsamında müteselsil kefil olduğunu, davalının tek taraflı ve haksız olarak 22.04.2008 tarihinde sözleşmeyi feshettiğini ileri sürerek sözleşmenin 14. maddesindeki 20.000 Dolar cezai şartın dava tarihindeki efektif satış kuru karşılığı 24.812 TL’nin, 6.941,42 TL cari hesap borcunun ve sözleşme md.8’deki promosyon indirim destek bedeli 10.000 Doların efektif satış kuru karşılığı 12.406 TL’nin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davalı şirket ile 09.05.2007 tarihinde Tali Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, tali bayinin haksız ve tek taraflı olarak sözleşmeyi 06.05.2008 tarihinde feshettiğini ileri sürerek sözleşmenin 12. maddesine göre 10.000 Dolar cezai şartın dava tarihindeki efektif satış kuru karşılığı 12.406 TL ile 500 adet bedelsiz su bedeli 925 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Asıl davada davalılar vekili, bayilik sözleşmesinin haklı nedenlerle feshedildiğini, suların içinde yabancı cisimler olduğunu, renkte yeşillenme, suda bulanıklık, yakıt kokusu bulunup, müşterilerden şikayet gelmesi üzerine, davacı şirket yetkilisine durumu anlattıklarını, ama önlem alınmayınca mecburen feshettiklerini, davacının bu durumu gayet iyi bildiğini, bu fesih için davacıya süre verilmesine gerek olmadığını, müvekkilinin satışlarının sürekli düştüğünü, ayrıca sözleşmenin 4/e maddesinin 4054 sayılı Kanunun 4/c maddesine aykırı olup, aynı kanunun 56. maddesine göre sözleşmenin geçersiz olduğunu, diğer davalı …’un BK 484. maddesi anlamında kefaleti bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Davalı …, yargılama sırasında vefat ettiği için mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
Birleşen dosyada davalı şirket vekili, davacıdan alınan sularda sorun olduğu için ve müşteri şikayetleri de arttığından, davacı çözüm üretmeyince; sözleşmeyi feshetmek zorunda kaldıklarını bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece dosya kapsamına göre; suların sağlıksız olması ve bu suların satılmasında zorlanamayacakları için davalıların sözleşmeyi feshinin haklı oldukları gerekçesiyle asıl ve birleşen davalarda ayrı ayrı cezai şart talebinin redlerine, asıl dosyada davacının cari hesap alacağı 6.941,42 TL ve promosyon destek bedeli 11.152,84 TL’nin toplamı 18.094,26 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte asıl davadaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline diğer taleplerinin reddine, birleşen davada, davalı tali bayiye karşılıksız verilen 500 bidon su bedelinin, sözleşmenin ayakta kaldığı süre dikkate alınarak yapılan oranlaması sonucu 740.08 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınmasına, diğer taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen davadaki davacı vekili ile asıl davadaki davalılar vekili ve birleşen davadaki davalı şirket vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı … mirasçıları dışındaki asıl ve birleşen davadaki davalılar vekilleri ve asıl ve birleşen davadaki davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalı … mirasçılarının temyizine gelince; 14.02.2007 tarihli Bayilik Sözleşmesinin 13. maddesi hükmünde “İşbu sözleşmede bayinin (davalı …) …’ya (davacı şirket) karşı her türlü tüm borçlarından, taahhütlerinden veya bayinin karşılıksız çeklerinden veya ödenmeyen senetlerinden veya ödemediği fatura bedellerinden veya cezai şart dahil olmak üzere… adresinde bulunan … …’ya karşı bayiyle birlikte müşterek ve müteselsil olarak borçlu ve kefil olduğunu gayri kabili rücu kabul ve taahhüt eder şeklinde belirtilmiştir. Bu hükme göre kefaletin cezai şartı da kapsadığı anlaşılmakta olup, nitekim Bayilik Sözleşmesi’nin 14. maddesinde cezai şart miktarı da belirlenmiştir. Ancak mahkemenin, davacı yanın cezai şart talebinin reddinde bir isabetsizlik bulunmadığından, kefil davalı … mirasçılarının cezai şarta kefaleti yönünden sorumlu tutulmaları mümkün değildir.
Bayilik Sözleşmesinin 8. maddesinde “… , bayiye sağladığı yukarıda bahsi geçen iki konunun ve bayiye yapılan promosyon, bedelsiz su, prim ve benzeri harcamalarının toplamının bayi, bayiliği tek taraflı feshetme durumunda 10.000 Amerikan Doları bedellerini …’ya kayıtsız şartsız nakten ve defaten ödemeyi kabul ve taahhüt eden” şeklindeki hüküm karşısında davalı kefilin mirasçılarının miktarı belirli olan promosyon bedelinden de sorumlu olacağı bellidir.
Cari hesap alacağı yönünden; 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 484. maddesinde belirtildiği üzere, “Kefaletin sıhhati, tahriri şekle riayet etmeye ve kefilin mesul olacağı muayyen bir miktar iraesine mütevakkıftır” hükmü karşısında Bayilik Sözleşmesinin 13. maddesi kefilin mesul olacağı muayyen miktarı kapsamadığından muteveffa müteselsil kefil … mirasçılarının cari hesap alacağından sorumlu tutulması mümkün değildir. Açıklanan bu nedenlerle, hükmün asıl davadaki davalılardan … mirasçıları yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı … mirasçıları dışındaki asıl ve birleşen dosyalardaki davalılar vekilinin ve asıl ve birleşen davalardaki davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün asıl dava davalılarından … mirasçıları yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.