Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/2468 E. 2013/19446 K. 05.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2468
KARAR NO : 2013/19446
KARAR TARİHİ : 05.12.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vek. Av. … ile davalı vek. Av. …’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacılar vekili, müvekkillerinden … ve …’ın müteveffa babaları …’ın Plaspak firmasının sahibi iken ekonomik sıkıntılar nedeniyle davalıdan 200.000 TL borç para aldığını, uzun bir süre aylık faiz ödemek ya da borcu kapatıp açmak suretiyle faizli para kullanımına devam edildiğini, bu arada davalıya şirkete ait çekler de verildiğini, davalının elden ve çek ibrazıyla ödeme aldığını, bir süre sonra davalının bir soruşturma sırasında …’a baskıyla faktoring sözleşmesi imzalattığını, bu sözleşmenin karşılığında müşteri çek ve senedi aldığını gösterir belgeler dahi aldığını, davalının tahsil ettiği bedellere karşı elinde tutuğu çekleri iade etmediğini, alacağından fazla çekler aldığını, davalının baskı ve zorlaması ile müvekkillerinin annesi …’a ait evinde davalı şirketin yönetim kurulu başkanı …’ye tapuda satış yapılmış gibi gösterilerek hiçbir bedel ödenmeden borca karşılık devredildiğini, bu arada …’a 250.000 TL ödenmiştir şeklinde 22.10.2010 tarihli gerçeğe aykırı makbuz imzalatıldığını, yine aynı tarihte imzalatılan protokolde ev alım satımının faktoringle ilişkisi olmadığına dair hüküm bulunduğunu, yine aynı dönemde 26.11.2010 tarihinde müvekkili şirkete ait fabrikanın ticari işletme rehin sözleşmesiyle davalıya rehnedildiğini, …’ın ölümünden sonra davalının baskıyla müvekkillerinin davalıya çek vermek zorunda kaldıklarını, davalının bu çeklerden 29.12.2010 tarihli olan ve her biri 65.000 TL bedelli olan (5) adet çekle yine aynı tarihli her biri 66.000 TL bedelli (5) adet çeki takibe koyduğunu, öte yandan 02.01.2011 tarihli her biri 70.000 TL bedelli (4) adet çekin de davalıda olduğunu belirterek müvekkilerinin davalıya borçlu olmadığının tespitine söz konusu senetlerin iptaline, çeklerin dayanak yapıldığını icra takibinin iptaline ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirketle müvekkili arasında yurt içi faktoring sözleşmesi imzalandığı, davacının müvekkiline teslim ettiği fatura bedelleri oranında müvekkili şirketten kredi kullandığını, davacı tarafa ait hesap özeti ve ekleri incelendiğinde müvekkilinin alacaklı olduğunun görüleceğini, davacı şirkete toplam 803.168 TL ödeme yapıldığını, davacının borcunu ödememek için bu davayı açtığını, davacının dava konusu çekleri borcuna karşılık olarak müvekkiline keşide ettiğini, çeklerin bedelsiz olarak verildiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilince 12.01.2011 tarihinde hesabın kat edildiğini ve bu tarihteki borç miktarının 909.731,03 TL olduğunu, davacı tarafın ödeme yapacağız diye müvekkilini oyaladığını, …’a ait evin müvekkili şirket ortağına 850.000 TL’ye satıldığını, protokolde belirtildiği üzere ev üzerindeki ipotek bedelinin bankaya ödenmesinden sonra kalan 235.000 TL’nin adı geçenin yazılı talimatı üzerine bankadan Mehmet Pekcan’a ödendiğini, müvekkili hakkında yapılan bir soruşturma bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalının faktoring sözleşmesi kapsamında alacakları temlik almaksızın davacı şirkete ödünç para verdiği, bu paranın yasaya aykırı verilmesi nedeniyle iadesinin söz konusu olmadığı gibi davacı şirketin verdiği çeklerin garanti sorumluğu çerçevesinde şartlarının gerçekleşmediği, karşılıksız kaldığı, teminat fonksiyonunu yerine getiremediği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, dava konusu yapılan toplam 935.000 TL bedelli (14) adet çek nedeniyle davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle dava konusu çekleri davalı …’ye ciro eden kişi ile davalı faktoring şirketi arasında faktoring sözleşmesi bulunmamasına, faktoring sözleşmesinin tarafı olan davacı şirketin ise çeklerde keşideci olup çeklerin keşideci tarafından değil ciranta tarafından davalıya verilmiş olmasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 990 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 05.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.