Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/2392 E. 2013/6719 K. 15.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2392
KARAR NO : 2013/6719
KARAR TARİHİ : 15.04.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili; davalı tarafından müvekkili aleyhine kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatıldığını, söz konusu belgedeki imza ve yazıların müvekkiline ait olmadığını, belirterek takibe konulan senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve davalının %40’tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; icra takibine konu bono üzerindeki imzaların huzurda alındığını, ancak banka personelinin bir anlık gafletinden yararlanılarak başkasına imza attırılmış olabileceğini, bu olayın nitelikli dolandırıcılık suçunu teşkil ettiğini ve gerektiğinde ihbarda bulunulacağını, bonodaki imza davacıya ait olmasa bile kredi sözleşmesinden dolayı borçlu olduğundan davanın reddi gerektiğini, bankanın takipte kötü niyetli olmadığını, alacağını tahsil amacıyla hareket ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; takip konusu senetteki avalist imzasının davacının eli ürünü olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, söz konusu senet nedeniyle davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespiti ile takibin iptaline ve takipte davalının kötü niyetli olduğu kanıtlanamadığından davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı dava konusu senette avalist, davalı ise lehdar durumunda olup imzaların huzurda atıldığı savunulduğuna ve senetteki imzanın davacıya ait olmadığı uzman bilirkişi raporu ile saptandığına göre somut olay bakımından davalı bankanın takibinde kötü niyetli olduğunun kabulüyle kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan nedenlerden dolayı davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) no.lu bentte açıklanan nedenlerden dolayı hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 15.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.