Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/1945 E. 2013/7758 K. 29.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1945
KARAR NO : 2013/7758
KARAR TARİHİ : 29.04.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekili ile süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 07.05.2008 tarihli bayilik sözleşmesi olduğunu, sözleşmenin 24. maddesinde bayi tarafından birinci yıl en az 200 ton LPG satın alınacağı ve takip eden her yıl için satışların bir önceki yıla göre arttırılacağının düzenlenmiş olduğunu, sözleşmenin 29. maddesinde bayinin yükümlülüklerinden birine aykırı davranması halinde müvekkilinin tek taraflı fesih hakkkının olacağının ve davalının 70.000-USD cezai şart ödeyeceğinin taahhüt edildiğini, aynı maddeyle ayrıca müvekkilinin tek taraflı feshe mecbur kalması yüzünden elde edemediği her türlü kar kaybının da davalı tarafça ödeneceğinin taahhüt edildiğini, davalının asgari mal alım taahhüdüne uymaması nedeniyle müvekkilinin sözleşmeyi 22.03.2011 tarihli ihtarname ile haklı nedenle feshettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla cezai şart olarak 5.000-USD’ nin ödeme günündeki Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden Türk lirası karşılığının fesih tarihinden itibaren işleyecek dövize uygulanan en yüksek faiz ile birlikte tahsiline, kâr mahrumiyeti olarak ise 5.000-TL’ nin 22.03.2011 haklı fesih tarihinden itibaren banka iskonto haddi oranında ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının sorumluluklarını yerine getirmediğini ve sözleşmeyi haksız feshettiğini, davacı şirketin sunmuş olduğu ürünlerdeki fiyatların piyasa şartlarının oldukça üzerinde olduğunu, müvekkilinin fiyat indirimi talebini de kabul etmemesi nedeniyle satışların düştüğünü, davacının müvekkiline bayi destek primi ödeyeceğini beyan etmesine rağmen ödemediğini, reklam ve promosyon desteği vermediğini, davacının müvekkilinin eski tüplerin yenileriyle değiştirilmesi talebini kabul etmediğini, müvekkilinin hakettiği iskonto primlerinin ödenmediğini, ayrıca müvekkil firmanın satış yaptığı bölgeye doğalgaz hattı bağlandığını, tüm bu nedenlerle mücbir sebepler altında müvekkilinin taahhüt ettiği satış miktarını yakalayamadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalının cezai şartın tamamını ödemesinin ekonomik mahvına neden olacağının bilirkişi kurulunca da saptandığı, bu nedenle cezai şart miktarının takdiren 20.000-USD olduğu, kar mahrumiyetinden kaynaklanan tazminat miktarının da, sözleşmenin erken feshinden dolayı davalının 3 yıllık ortalama satış rakamlarına göre 225.164,46-TL olarak belirlenmesi dikkate alınarak ve taleple bağlı kalınarak 26.081-TL tutarında tesbiti gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile, 20.000-USD cezai şart alacağının 22.3.2011 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4-a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile ve ayrıca 26.081-TL kar mahrumiyetinden kaynaklanan alacağın da 22.3.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Davacı vekili temyiz dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını ileri sürmüş ise de, söz konusu dilekçe temyiz defterine kaydedilmemiş olduğu gibi, harcının da yatırılmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin temyiz isteminin bu nedenle reddi gerekmektedir.
2-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden davalıdan alınmasına, 29.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.