Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/19351 E. 2014/3026 K. 17.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19351
KARAR NO : 2014/3026
KARAR TARİHİ : 17.02.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/05/2012
NUMARASI : 2010/807-2012/239

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili; davalıdan 05.06.2010 tarihinde aldıkları kamyon lastiklerinin 18 tanesinin kusurlu olduğunun anlaşılması üzerine, bu durumun davalıya bildirildiğini ve 10.06.2010 tarihli iade faturasının 23.06.2010 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, ancak davalının iade faturası bedelini ödemediğini, bu nedenle müvekkilinin iade faturasına ilişkin alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibinin ise davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının süresinde içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığını ve lastikleri iade etmeyip kullanmakla lastikleri kabul ettiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davacı tarafça teslim alınan lastiklerin sonradan ayıplı çıkması hususunda davalıya ihtarname gönderilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı ayıplı çıkarak iade etiğini ileri sürdüğü 18 lastiğe ilişkin iade faturasının davalıya gönderildiğini ve bu faturanın davalı kayıtlarında yer aldığını öne sürmüştür. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda da 10.06.2010 tarihli iade faturasının davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının kendi kayıtlarında davacıdan fazla tahsilat yaptığı ve davacıya borçlu olduğu bildirilmektedir.
Bu durumda mahkemece, iade faturasının davalı kayıtlarında yer aldığı yolundaki tespit incelenerek, şayet kayıtta yer alan fatura davaya konu fatura ise, ayıbın ihbar edildiği ve davalı yanca da kabul edildiği hususu dikkate alınmalıdır. Öte yandan davalının kendi kayıtlarının aleyhine delil teşkil edeceği, bir başka deyişle davacıya borçlu olduğu kayıtlarda yer aldığına göre, davacının alacaklı olacağı karinesi de gözetilmeden yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.