YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19340
KARAR NO : 2014/3627
KARAR TARİHİ : 24.02.2014
MAHKEMESİ : İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 26/06/2013
NUMARASI : 2012/121-2013/164
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili; müvekkilinin davalıdan satın aldığı kamyonette imalattan kaynaklanan ayıp olduğunu belirterek, kamyonetin ayıpsız misli ile değiştirilmesini, bu mümkün değilse müvekkilince ödenen 35.000-TL araç bedelinin satın alma tarihi olan 26.11.2007 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; araçta bir ayıp olduğunu kabul etmemekle birlikte, ayıp ihbarının kanunun aradığı şekil şartlarına uygun olarak süresinde yapılmadığını, davacının ayıbı öğrendikten 1 (bir) yıl sonra dava açtığını, zamanaşımı itirazlarının kabul edilmemesi halinde ise müvekkilinin hile veya ağır kusurunun ispatlanması gerektiğini, davacı talebinin kabulü halinde davacının araçtan elde ettiği menfaatleri iade etmekle yükümlü olduğunu, semenin tenzilini talep ettiklerini, davacının faiz talep edemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; dava konusu araçtaki ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu ve gerekli bildirimler yapıldığından zamanaşımının sözkonusu olamayacağı, garanti süresi dışında mevcut bu ayıbın davalının sorumluluğunda olup, aracın ithal araç kapsamında olması ve davalının ürün gamında olmaması nedeniyle ayıpsız misli ile değişiminin sözkonusu olmayıp, imalat ayıbının %50 değer kaybına neden olacağının belirlendiği, davalı itirazlarının yerinde olmadığı, aracın kullanılması ile araç için ödenen bedelin de aynı ölçüde kullanımının sözkonusu olduğu, temerrüdün dava tarihi olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 17.500-TL’nin dava tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsiline, fazla talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı ayıplı mal iddiasına dayalı alacak davası açmış, davalı cevap süresi içerisinde usulüne uygun zamanaşımı def’inde bulunmuştur.
Ticari satışlarda zamanaşımı dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 25/4. maddesi uyarınca 6 aydır. Ancak, daha uzun süreli garanti verilmesi halinde zamanaşımının garanti süresi sonuna kadar uzayacağı Yargıtay’ca kabul edilmektedir. Satıcı alıcıyı iğfal etmiş ise zamanaşımından yararlanamaz. (818 sayılı BK. madde 207/3.). Ayıp ihbarında bulunulması 6762 sayılı TTK. ‘nun 25/3. maddesindeki yükümlülüğün yerine getirilmesinden ibaret olup zamanaşımını etkilemez.
Somut olayda dava konusu aracın satışı 26.11.2007 tarihinde yapılmış, 2 (iki) yıllık garanti süresi ise 26.11.2009 tarihinde dolmuş, alacak davası garanti süresinin sona ermesinden sonra 31.05.2011 tarihinde açılmıştır. Bu durumda mahkemece davalının zamanaşımı defi yönünden açıklanan yasa hükümleri tartışılıp, değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.