YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19317
KARAR NO : 2014/2665
KARAR TARİHİ : 10.02.2014
MAHKEMESİ : Serik 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/06/2013
NUMARASI : 2011/718-2013/401
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili; müvekkili şirketin çift imza ile temsil edildiğini, davalı tarafından müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinin dayanağı olan çekte ise tek imza bulunması nedeniyle bu çekin kambiyo senedi vasfında olmadığını belirterek, takibe konu çekin ve icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiş ve dava etmiş, 04.12.2012 tarihli ıslah dilekçesinde ise müvekkilinin dava konusu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiş, davalı vekili 03.04.2013 tarihli dilekçesinde; davacının daha önce tek imza ile keşide ettiği bazı çekleri ödemiş olduğunu öğrendiklerini, bu hususun doğru olup olmadığının muhatap bankadan sorulması gerektiğini, davacının kötüniyetli olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davacı şirket adına çekleri imzalamaya yönetim kurulu başkanı ile bir yardımcısının birlikte yetkili olduklarının anlaşıldığı, bu durumda dava konusu çekin kambiyo senedi vasfında olmadığı, fakat çekte imzası olan kişiye karşı ayrıca takip yapılmasının sözkonusu olabileceği, başlangıçta tazminatın şartlarının oluşmadığı düşünülse de Yargıtay Hukuk Genel Kurul’nun 11.04.2007 tarihli ve 2007/12-204 E., 2007/208 K. sayılı içtihadı dikkate alınarak davacı borçlu yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davacı şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine, asıl alacağın %40’ı oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davaya konu çek üzerinde davalının ciro yoluyla hamil konumunda bulunması nedeniyle bu çeke dayalı olarak davacı aleyhine takibe girişmekte kötüniyetli bulunmadığı gözetilmeksizin mahkemece yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.