Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/19240 E. 2014/15629 K. 28.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19240
KARAR NO : 2014/15629
KARAR TARİHİ : 28.10.2014

MAHKEMESİ : İzmir 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 24/09/2013
NUMARASI : 2012/135-2013/275

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. S.. Y.. ile davalılardan P.. Oto Paz. A.Ş. vekili Av. B.A. T. gelmiş, diğer davalı taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Dava, satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasıyla misli ile değiştirilmesi talebine ilişkindir.
Davalılar vekilleri, ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçelerinde ayıp ihbar süresine uyulmadığını, araçta ayıp bulunmadığını ve aracın kullanılabilir durumda olduğunu aracın enjektör değerlerinin hafızaya alınması işlemine gerek duyulmasının ayıp olarak kabul edilemeyeceğini, davacının bu işlemin yapılmasını reddetmesi nedeniyle araca dokunulamadığını, 09.05.2011 tarihinden itibaren aracın sorunsuz olarak kullanıldığını savunmuştur.
Mahkemece, bilirkişi raporlarına göre araçtaki arızanın ayıp olarak değerlendirilemeyeceği, ayıp olarak kabul edilse dahi ayıbın süresinde davalılara bildirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacının aracın arızalanması üzerine yetkili servise başvurduğu ve bunun üzerine 13.6.2011 tarihli arıza raporu düzenlendiği dosya içeriğinden anlaşılmakta olup, servise yapılan arıza bildiriminin ayıp ihbarı olarak değerlendirilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Öte yandan, hükme esas alınan bilirkişi raporu düzenlenirken aracın incelenmesine ilişkin bilgilere ve servis kayıtlarının değerlendirilmesine yer verilmemiştir. Genel itibarıyla dosya içindeki bilgi ve belgelere göre yapılan bilirkişi incelemesi yeterli olmadığı gibi, keşif sırasında aracın sadece çalışıyor olması ileri sürülen ayıbın niteliği dikkate alındığında tek başına aracın ayıplı olduğunu veya araçtaki ayıbın giderilmiş olduğunu da kanıtlamaya yeterli değildir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, araç üzerinde inceleme yapılarak ve servis bilgisayarındaki kayıtlar da değerlendirilerek konusunda uzman bilirkişi kurulundan yeniden rapor alınması suretiyle arızanın niteliğinin belirlenip, uygun sonuç çerçevesinde bir karar vermekten ibarettir. Eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine peşin harcın istek halinde iadesine, 28.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.