YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18969
KARAR NO : 2014/2617
KARAR TARİHİ : 10.02.2014
MAHKEMESİ : Ardahan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/04/2011
NUMARASI : 2010/237-2011/124
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı bir şahıs arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi, taksitli ticari kredi borçlanma ve rehin sözleşmesinin davalılar tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, asıl borçluya kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle toplam 67.212,38 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibinin davalıların haksız itirazları ile durduğunu belirterek itirazların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar G.. T.., N.. K.. ve O.. Ş.., asıl borçlu borcunu ödeyemediği için haklarında icra takibi başlatıldığını, çekilen kredi ile alınan aracın davacı bankaya teslim edilmesine ve bu aracın üçüncü bir şahsa satılmasına rağmen bedelin borçtan mahsup edilmediğini savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Davalı D.. Ş.. davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; dava dışı asıl borçlunun davacı bankaya takip tarihi itibariyle 34.454,40 TL asıl alacak olmak üzere toplam 39.833,02 TL borçlu olduğu, davalıların borcun tamamından sorumlu oldukları, her ne kadar davacı vekili temerrüt tarihi olarak vade tarihinin esas alınması gerektiğini iddia etmiş ise de ihtarname tarihinin esas alınması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda temerrüt tarihindeki banka alacağı 38.454,40 TL olarak bulunduğu halde takip tarihi itibariyle alacak hesaplanırken bu miktar 34.454,40 TL olarak esas alınmış ve bu yönüyle rapor kendi içinde çelişmiştir. Mahkemece bu yön gözetilmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.