YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18953
KARAR NO : 2014/4239
KARAR TARİHİ : 04.03.2014
MAHKEMESİ : Batman 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/09/2013
NUMARASI : 2012/64-2013/542
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan Ü.. K.. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, takibe konu çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne, davacının takibe konu 5516 nolu 05.06.2011 tarihli 12.500 TL bedelli çek, 5532 nolu 13.06.2011 tarihli 10.750 TL bedelli çeki ile 5517 nolu 28.05.2011 tarihli 12.500 TL bedelli çek borçlusu olmadığının tespitine, asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 kötüniyet tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan Ü.. K.. vekilince temyiz edilmiştir.
1- HMK m. 297/2 hükmüne göre, “Hükmün sonuç kısmından gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında; açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.” Mahkemece kısa kararda “Davanın kabulüne” denilmiş olup, bu durum yukarıda belirtilen HMK m. 297/2 hükmüne aykırılık teşkil ettiğinden hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Menfi tespit davasına konu Batman İcra Müdürlüğü’nün 2012/4331 sayılı takip dosyasında, talep edilen 33.785 TL asıl alacak, 1.685 TL çek tazminatı, 2.450 TL ticari faiz toplamı 37.920 TL’dir. Dava dilekçesinde harca esas değer ve tüm icra takip toplamı olan 37.920 TL olarak gösterilmiş ve peşin harç da bu miktar üzerinden yatırılmıştır. Davacı, dava dilekçesinde, icra takibine konan çek nedeniyle davalıya 37.920 TL borçlu olmadıklarının tespitine, dava değeri üzerinden %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Kısa kararda, “davanın kabulüne” denilmiş, gerekçeli kararda ise “… asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 kötüniyet tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine” denilerek kısa kararla gerekçeli karar arasında, davacı lehine verilen tazminatın miktarının belirlenmesinde dava değeri olan 37.920 TL ve asıl alacak olan 33.785 TL konusunda çelişki yaratılmıştır. Bu hal, HMK 298/2 maddesine aykırılık teşkil ettiğinden, 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca bir hüküm kurulmak üzere kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı Ü.. K.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre, bu davalının öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.