Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/18834 E. 2014/2615 K. 10.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18834
KARAR NO : 2014/2615
KARAR TARİHİ : 10.02.2014

MAHKEMESİ : Erdek Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/05/2012
NUMARASI : 2011/203-2012/172

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, taraflar arasında kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin teminat olarak 10.000,00 TL’lik bir teminat senedi verdiğini, davalının sözleşme uyarınca edimlerini yerine getirmediği gibi söz konusu teminat senedini de icra takibine konu ettiğini, ancak senetteki keşideci imzası dışındaki kısımların sonradan doldurulduğunu belirterek müvekkilinin takibe konu senet nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takibe konu senedin teminat senedi olmadığını, davacıya verdiği para karşılığında senedi aldığını savunarak davanın reddini ve davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; taraflar arasındaki sözleşmede takibe konu senedin teminat senedi olduğuna ilişkin bir hükmün bulunmadığı, davacının da iddiasıyla ilgili yazılı bir delil sunmadığı, davalı asilin senedin teminat senedi olmadığına ilişkin yemin ettiği, dolayısıyla davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı vekilinin temyiz itirazı, İİK’nın 72/4. maddesi uyarınca lehlerine tazminata hükmedilmesi gerekirken bu yönde olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu hususuna ilişkindir.
Somut olayda davacı tarafın talebi üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmiş ve bu karar infaz edilmiş olup, davalının alacağına kavuşması bu sebeple geciktirildiğinden İİK’nın 72/4.maddesinde öngörülen tazminat koşulları oluştuğu halde davalı yararına tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.